Kız çocukları desteklenirse daha başarılı olur
Genç bir kadın Eda Çulha ve bu genç yaşında bir spor kulübü açmış. Aktif basketbol oynarken sağlık koşulları nedeniyle antrenötlüğü seçen Eda kız çocukları için büyük çaba harcıyor.

Henüz 23 yaşında olan Eda Çulha doğup büyüdüğü kentte, İzmir’de Türkiye’de bile çok az kadının seçtiği yoldan koşarak ilerliyor. Basketbol antrenörü olan Eda, Aliağa’da yaşayan kız çocuklarını basketbola kazandırmak adına yaptığı çalışmaları, genç yaşında kurduğu spor kulübünü ve yaşam öyküsünü anlattı. Keyifli okumalar...

Seni biraz tanıyabilir miyiz?
1994’te Aliağa’da doğdum. Kalabalık bir aile de büyüdüm. Anne ve babam ayrı olmasına rağmen hiç eksiklik hissetmedim. Amcam, teyzem, onların çocukları, annem, ağabeyim ve bir tane daha kardeşim var. Helvacı da büyük bahçeli bir evde kalabalık bir aile olarak yaşıyoruz. Çocukluğum sokakta geçti benim. Mahalleden ağabeylerim gelip, beni çağırırlardı ‘Eda haydi basketbol oynayalım’ diye… Onlarla birlikte evimizin karşısındaki Helvacı İlköğretim Okulunun bahçesinde maç yapardık.

İlk nasıl basketbolla tanıştın?
Ben beş yaşındayken ağabeyim ENKA spor salonda Aliağa Belediyesinin açmış olduğu Spor Okuluna gidiyordu. Benim yaşım tutmuyordu ama onunla birlikte gidip kenarda topla oynuyordum. Oradaki antrenörün dikkatini çekmişti. Yaşım büyüyünce gidecektim ama ben başlama yaşına gelince de Spor Okulunu kapattılar. Bir müddet Menemen’de spor okuluna gittim. Daha sonra Sema Hoca vasıtasıyla PETKİM Spor Kulübünde bir basketbol takımı kuruldu. Böylece profesyonel oyunculuğum 10 yaşımda başlamış oldu.

Başka bir spor dalı ile ilgilenmeyi hiç düşünmedin mi?
Aslında beni birçok spora yönlendirmeye çalıştılar. İlk yüzme kursuna gittim ama kafamı suya sokamadığım için yapamadım. Bize yüzme kursunda çeşitli oyunlar yaparlardı. Havuza birçok toka atıp onları toplamamamızı isterlerdi. En çok tokayı toplayan grup atlardı. Ben kurstaki bir arkadaşıma her seferinde çikolata ısmarlardım, toka toplamama yardım etmesi için. Sonuç olarak yüzmede başarılı olamadım. Jimnastiğe başladım ama keyif almadım. Bale için de bana göre olmadığını düşündüm.

Basketbolda seni çeken şey neydi?
Sokakta oynayarak büyüdüğüm için basketbolun daha sert bir spor olması ve takım halinde oynanması beni daha çok etkiledi. Başka bir branşı da denememiştim. Çevremden de her zaman güzel tepkiler aldım. Beni maç için çağıran abilerim geldiğinde de komşularımız bile ‘seninkiler geldi, hadi git’ derlerdi. Bugün başarılı olmamda o dönem çevremdeki insanların bu erkek oyunu demeden desteklemiş olmaları da büyük etken. Başta ailem arkamda oldu ondan sonra da çevrem.

BİR TEK BEDEN EĞİTİMİ ÖĞRETMENİM MEMNUN OLDUĞUNU SÖYLERDİ
Okul hayatın nasıl ilerledi?
İlkokul üçe kadar Helvacı’da okuduktan sonra PETKİM İlköğretim Okuluna gitmeye başladım. Orada basketbol takımı yoktu ama diğer beden eğitimi aktivitelerine katılıyordum. Derslerim hiçbir zaman mükemmel olmadı aslında. Hatta annem veli toplantısına geldiğinde öğretmenler karşısına otururdu, derslerim hakkında çok da olumlu olmayan şeyler söylerlerdi. Bir tek beden eğitimi öğretmenim benim çok başarılı olabileceğimi ve memnun olduğunu söylerdi. Ama bana hiçbir zaman kızmadı. 8. sınıfta Karşıyaka’ya transfer oldum ve oraya taşındık. Burslu okudum ve artık hayatım hep buradan şekillendi. 5 sene orada oynadım. Okula gidemedim, A takımına çıktım ve öncelik basketbol oldu. Liseyi hakkıyla okumadım diyebilirim. Milli takıma seçildim. Kışlarım İzmir’de yazları da İstanbul’da geçti. Lise sonda ön çapraz bağlarımı koparttım. Konak Belediyesi’ne transfer oldum ama o senem sakatlığımı iyileştirmekle geçti. Sakatlığım sonrası yine aynı hızla çalışmalarıma devam ettim. Ümit Milli Takımına girdim ve iyi bir sezon geçirdim.

Sakatlığın dolayısıyla çok zor zaman geçirdin mi?
Basketbolda ön çapraz bağını koparmayan neredeyse hiç oyuncu yoktur. Ben bu süreci sakin geçirdim. Herkes ‘Eyvah’ dedi ama ben dinlemedim, kendi bildiğim yoldan ilerledim.

AKTİF BASKETBOL BİTER, SPOR KULÜBÜ AÇILIR
Aliağa’ya nasıl geri döndün?
Kalp rahatsızlığım ortaya çıktı. Aktif spor yaşamıma son vermem gerekti. 2015 yılında Aliağa’ya geri dönmüş oldum. Toplamda 2 anjiyo geçirdim. Doktorların aktif spor yapamazsın ama yine basketbolla uğraşmaya devam edebilirsin dediği bir süreçte daha önce Mersin’deki antrenörüm bana neden bir spor kulübü kurup bu yolda ilerlemediğimi sordu. Ailemin desteği ile Aliağa’da bir spor kulübü kurdum.

Nasıl gelişti süreç?
Doğup büyüdüğüm kente gelip benim gibi istekli olan özellikle kız çocuklarına bir imkân yaratmak istedim. 2015 Nisan ayında kulübü resmen kurmuş oldum. O tarihten bu yana sporcularımızın sayısı artıyor. Ama maalesef kız çocuklarının ailelerinin de bakış açıları yüzünden çok ulaşamıyoruz. Örneğin onların geç saatteki antrenmanlara gelmesi mümkün olmuyor. Aileler ve toplum basketbolu kız çocukları için pek uygun bulmuyor sanırım. Aliağa’da en son basketbolcu olarak yetişen kız çocuğu bendim. Neden aynı yoldan benim gibi diğer kız çocukları yetişerek, ilerlemesin? En büyük hayalimiz bir bayanlar alt yapı takımı kurmak. Ama Aliağa’da henüz bu hedefimize ulaşamıyoruz. Mesela biz geçen sene liglere girdik. Altı tane kız öğrenci ile yedeksiz bir takım ile oynadık. İnanılmaz mücadele ettiler bence. Belki elendik ama onların azmi benim için en büyük başarıydı. Hiçbir zaman pes etmediler.

BASKETBOL TAKIMLARI HEP ERKEKLERE YÖNELİK
Aliağa’da sporla ilgilenen çocuklar için yeterli olanaklar var mı?
Yatırım yapmıyorlar. Aslında basketbola yatırım ve ilgi olsa kız çocuklarının başarı elde etmesi mümkün olur. Çok azimliyiz çünkü pes etmeden oynuyoruz. Bir şekilde bizim kentimizde bulunan spor okulları hep erkeklere yönelik basketbol takımları kuruyor. Sadece voleybol için takım kuruyorlar.
Bu ayrım seni rahatsız ediyor mu?
Tabii ki ediyor. En basitinden bu kulübü açmak istediğimde bile Aliağa’da çok fazla engel ile karşılaştım. Antrenman yapacak salon bulamadığımız oldu ama pes etmedik. Daha sonra belediyenin desteği ile bir salona ulaştık. Bu bizim daha profesyonel çalışmamız için olanak sağladı. Yani belediyelerin desteği özellikle sporla uğraşan takımlar için çok önemli.
Peki, bu kentte mi çalışmalarına devam edeceksin?
Sadece burada kalmak istemiyorum. Başka yerlere de gitmek ve oralarda diğer çocuklarla buluşmak onlara basketbol öğretmek istiyorum. Ama bunun için önce Aliağa’da yapmak istediklerimi tamamlamam gerekiyor. Henüz daha hedefime yaklaşmış değilim.
Ne engel oluyor Aliağa’da yapmak istediğin projelere?
Antrenman saatlerimiz kısıtlı. Aileler engel olabiliyor ya da okullardan öğrencilere burs sağlamak istiyoruz. Aliağa’daki kurumların ve okulların bize destek vermemesi engel olabiliyor. Yaşadığımız kentte spor adına olanakların artırılması gerekiyor. Bu anlamda yeterli bir yerel yönetim anlayışı yok. Ücretsiz kurslar ve spor okulları açılsa, saha sağlansa ben eminim çok daha iyi olacaktır.

YAŞAMIMDAN TAVİZ VERMİYORUM
Türkiye’deki kadınların son dönem yaşadığı sıkıntıları takip ediyor musun?
Evet ediyorum. Biz Aliağa’da diğer yerlere nazaran daha rahatız. Ama her kadının olduğu gibi ben de olumsuz davranışlarla karşılaşabiliyorum. Böyle durumlarda kulağımı tıkayıp hayatıma devam etmiyor, mutlaka tepki gösteriyorum. Sporun da vermiş olduğu bir özgüven de var üzerimde ama bu tüm kadınlar için aynı şekilde gelişmeyebilir. Kendimi değiştirmiyorum, yaşamımdan da taviz vermiyorum.

KADIN ANTRENÖRÜ OLAN BİR TAKIMLA OYNAMAK İSTERİM
Türkiye’de kadın antrenörler destekleniyor mu?
Genel algı bizim bu işi yapamayacağımız yönünde. Yönetme becerimizin, bir takımı çalıştırma konusunda yeteneklerimizin yetersiz kalacağını düşünenler çok fazla. Özellikle aynı branşta çalışan erkekler bizim yeteri kadar sert olamayacağımızı, sözümüzü geçiremeyeceğimizi düşünüyorlar. Oysa herkesin farklı bir tarzı vardır ve biz eğer fırsat yaratabilirsek gayet başarılı oluyoruz. Tabii Türkiye’de hemcinsim olarak daha kimseyle aynı maçta karşı karşıya gelmedim. Kadın antrenörü olan bir takımla oynamayı çok isterim doğrusu…

İlgili haberler
İsviçre’de bir göçmen: Madam boom boom

İskoçya’dan İsviçre’ye uzanan bir hikayenin başrolünde göçmen bir kadın: Madam boom boom. Parti üyel...

Tante Rosa kadın futbol takımıyla sahnede

Futbol erkek işidir diyenlere inat sahaları bırakmayan kadın futbolcular sahnelerin tozunu da attırd...

Kadın futbolu sadece futbol değil

Konak Belediyespor Kadın Futbol Takımı bu yıl 5. kez şampiyon oldu. Kadın futbolcularla şampiyonlukl...