Saadet Partili İlçe Başkanının LGBTİ+ temalı çekim yaptığı için hedef gösterdiği fotoğrafçı: Susmayalım, kabullenmeyelim!
Saadet Partisi Karamürsel İlçe Başkanı Mehmet Özalay'ın LGBTİ+ temalı çekim yaptığı için hedef gösterdiği fotoğrafçı Başak Onay ve modeller ölümle tehdit ediliyor. Başak Onay yaşadıklarını anlattı.

Kocaeli’nin Karamürsel ilçesinde yaşayan fotoğrafçı Başak Onay, sosyal sorumluluk projesi kapsamında LGBTİ+ temalı çekim yaptığı için Saadet Partisi Karamürsel İlçe Başkanı Mehmet Özalay tarafından hedef gösterildi. Özalay'ın yaptığı nefret söylemleri içeren demogojik paylaşımın ardından hem Başak Onay hem de fotoğraflarını çektiği modeller ölümle tehdit edildi. 

Ekmek ve Gül’e konuşan fotoğrafçı Başak Onay, “Eğer susarsak yapılan durumu, düştüğümüz durumu kabullenmiş gibi görüneceğiz. Asla ve asla susmayın” dedi.


BİR ŞEYLERİ ÖRTMEK YERİNE GÜN YÜZÜNE ÇIKARMAK İSTEDİM

O günü anlatır mısın, tam olarak neler oldu? Neler yaşandı? Bu seni, işini, çevreni nasıl etkiledi?

O hafta Pride Haftası'ydı. Ben birçok sosyal sorumluluk projelerinde bulunan birisiyim. Down Sendromluların sergisi oldu mesela, bundan tam bir buçuk sene önce. Kadına yönelik şiddette karşı fotoğraf çekimlerim, çocuk istismarıyla ilgili fotoğraf çekimlerim, reklam kampanyalarım oldu. Yani ben aslında bir şeyleri örtmek yerine onların gün yüzüne çıkmasını sağlayarak, insanlara bakış açılarını en azından bunların içimizde olduğunu, bizlerle olduğunu anlatmaya çalışıyorum. Ama Pride Haftası belli başlı kesimlerin aslında çok da kabul edemeyeceği bir şey olduğu için bu tarz paylaşımlar yapıldı. Bu paylaşımlarda neler olabileceğini aslında kestiremeden bir şeyler yapılmaya çalışıldı. Ve siyaset üzerinden benim fotoğraflarımı rant olarak kullanmaya çalıştılar.

Takıldıkları noktanın aslında sosyal medyamda paylaştığım fotoğrafların altına yazdığım yazıyla alakalı olduğunu söylüyorlar. Bu yüzden bir linç kampanyası başlatılmış. Aslında evet, zaten fotoğraflarda bir sıkıntı yok. Bir sıkıntı da olabilirdi. Ben orada farklı bir bakış açısıyla da anlatıyor olabilirdim. Çünkü ben sanatçıyım. Ben anı yakalayabilen bir insanım. Ben bu şekilde ifade edebilirim ancak kendimi. Sadece farkındalık yaratmak istedim. Sadece bunların var olduğunu göstermek istedim. Kimseye dikte etmedim. Kimse bunu kabul etmek zorunda değil. Nasıl ben bunları yazabiliyorsam, herkes de istediğini yazabilir. Ama tehdit dışında, ama hakaret dışında… Çünkü ben özgür bir ülkede yaşıyorum. Özgür birisi olmak istiyorum. İstediğini savunabilen, istediğini giyebilen, istediğini söyleyebilen, istediği partiyi savunabilen birisi olmak istiyorum. Ama ben siyasete rant olmak istemiyorum. Yani benim ismimi bu şekilde kullanmalarını asla istemiyorum. Gerekli kişilerden zaten şikâyetçi oldum. Savcılıkta da hepsinin ismini verdim. Başıma bir şey gelirse de bunun birçok sorumlusu var ama gerçek sorumlusu siyaseti kullanarak, birilerini galeyana getirmeye çalıştığı için, fotoğraflarımı izinsiz kullandığı için, bana hakaret ettiği için kesinlikle ve kesinlikle Saadet Partisi İlçe Başkanı Mehmet Özalay'dır.

Ben şuan bir kadın olarak sadece ve sadece yaptığım şeyi savunacağım. İşlerimden oldum, bana gelecek olan düğünlerden. Sırf ben farkındalık projesi yaptığım için mesela birkaç işim iptal edildi. İnsanlar korkuyor. Bir şey söylersem ‘Benim üzerime de aynı Başak’ın üzerine geldikleri gibi gelecekler’ diye. Onlara da hak veriyorum. Ben bu fotoğrafları çekerken bunların olabileceğini düşünmedim. Zaten hani böyle bir şey düşünecek olsam. Ya da böyle bir şeyin yaşanacağını bilsem tabi ki de kendime bunu yapmam. Çünkü ben tehdit ediliyorum. Elini kolunu sallayarak bir avukat burada benim dükkânıma gelip, ‘Burada çıplak fotoğraflar çekiliyormuş’ deyip dişlerini sıkarak, elini beline koyarak bu dükkâna gelemez. Gelemez! Buraya ben saygısızlık edeni almıyorum. O hiç gelemez. Çünkü ben saygısızlık yapmadım kimseye, hakaret etmedim, küfür etmedim.


SESİNİ ÇIKARMAK İSTEYENLER ENGELLENMEMELİ

-Bu saldırıya yapan şahıs LGBTİ’leri hedef aldığı gibi kadınları şiddetten koruyacak mekanizmaları sağlayan İstanbul Sözleşmesini de hedef alıyor bir yandan. Memlekette toptan iktidarın da söylemleri ve ürettiği nefret ve saldırılar bir fotoğraf stüdyosundaki sosyal sorumluluk projesine kadar geliyor aslında. İktidarın yapmış olduğu, saldırı ve nefret politikasından kendisine görev çıkaranlar oluyor yaşadıklarınızdaki gibi. Memleketteki bu nefret tablosuna, saldırılara karşı ne söylemek istersin bir sanatçı olarak? Bunlar sanatçıları, çalışan kadınları vs. nasıl etkiliyor.

Bir şeyler hakkında yorum yapabilirsin ama bence siyaset yapan bir insan bir şeylere kızmamalı. Bir şeyin altına sığınarak kendini ön plana çıkarmamalı. Eğer bunu yapmaya çalışıyorsan sen iyi bir siyasetçi değilsin demektir. Yani insanlar burada sesini duyurmaya çalışıyor. Nasıl ki o da kendi sesini duyurmaya çalışıyorsa diğer insanlar da aynı şeyi yapmaya çalışıyor. Bunu neden engelleyesin ki.

Her zaman söylediğim bir şey vardır. Başak Onay savunduğu, bildiği, düşündüğü ne varsa hep onu yaptı. Bugüne kadar kardeşimle bile ayrıştığım konularım var, benim annemle babamla ayrıştığım konularım var. Benim arkadaşımla da ayrıştığım konularım var. Ama Başak diyorum ya, Başak bunu yapmak istedi, Başak bu dükkânı açmak istedi. Bunda kötü bir şey var mı yok. O zaman bunu yapacak Başak. Başak bu dükkânı açtıktan sonra aslında o kadar tacize de uğradı ki. Yani bizde düğün salonları çok önemli. Biz düğün salonlarının sahipleriyle görüşmeye giderken üstümüze başımıza dikkat etmeye çalışıyoruz. Yani üslubumuza dikkat etmeye çalışıyoruz ki yanlış anlaşılmasın diye. Buna gerek var mı buna gerek yok. Fakat adamın bana mumlarla masa hazırladığını da gördüm. ‘Eğer benimle yemek yemezsen buradan iş çıkmayacak’ sana diyenleri gördüm. ‘Seni buraya sokmam’ kelimelerini de duydum. Ama ben bunu gördüğüm için asla vazgeçmeyeceğim.

SPOR SALONUNDAN ATTILAR

Modellerinizin biri spor hayatıyla diğeri de işiyle tehdit ediliyor. Bu konuda ne düşünüyorsun? Bu durumda bireyin LGBTİ+ olması toplumuzda nasıl karşılanıyor?

Şimdi toplumumuzda zaten güzel karşılansaydı ya da en azından farkında olsalardı, desteklemelerinden bahsetmiyorum, bu raddeye gelmezdi. Ben Kick Boks yapıyorum. Bizim bir grubumuz vardı, orada 200 kişinin olduğu grupta hocamız beni ve fotoğrafını çektiğimiz arkadaşımızı gruptan atıyor. Neden? LGBTİ+ savunduğumuz için, savunmayı da geçtim bir farkındalık yaratmaya çalıştığım için. Bu düşüncemi aktardığım için sadece. Bunun için gruptan atmak ve sonrasında bizi attıktan sonra arkamızdan yazdığı sözleri asla unutmayacağım. Yani böyle bir şeyi sen yapamazsın. Sen öyle bir şeyi oraya taşıyamazsın. Bu çocuğun sporcu ahlakı varken, sen bunu yapamazsın. Bu ahlaksızlık değil, bu terbiyesizlik değil. Yaptığını sporla sen bağdaştıramazsın.

Diğer arkadaşımızın işinde ne kadar başarılı olduğunu bütün Karamürsel biliyor. Erkeğinden kadınına, yaşlısından gencine, çocuğundan bebesine kadar, hepsi! Ama fotoğrafını çektim diye çocuk linç yiyor şuanda. Ben hayatımda bu kadar kibar bir insan görmedim. Bu kadar düzgün bir insan görmedim. Bunların suçu sadece model olması mı yani? Bana sadece poz verdiler. Ben dedim ki böyle bir projem var bana yardımcı olur musunuz? Onlar da kampanya yer aldılar. Bunlar çok çirkin. Onlar için de elimden geleni yapacağım.

SUSMAYALIM!

Son olarak söylemek istediğin bir şey var mı?

Tabii ki de susmamaları gerektiğini… Çünkü eğer susarsak yapılan durumu, düştüğümüz durumu kabullenmiş gibi görüneceğiz. Asla ve asla susmayın. Ben zaten elimden geleni yapacağım herkes için. Herkes de benim için elinden geleni yapsın. Kimse de kendi için susmasın.

İlgili haberler
Ayrımcılıkta son seviye: Polonya Cumhurbaşkanı ‘LG...

Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda, LGBTİ hakları savunuculuğunun ‘komünizmden daha yıkıcı bir ideol...

GÜNÜN DİKKATİ: LGBTİ+’lar iş hayatlarında cinsel k...

‘Türkiye’de Özel Sektör ve Kamu Çalışanı LGBTİ+’ların Durumu 2019 Araştırması’na göre, özel sektörde...

GÜNÜN VİDEOSU: LGBT çiftler hikayelerini paylaşıyo...

Aşk aşktır! Var olmanın ve var olduğunu göstermenin bile nefretle karşılandığı bir dünyada aşkı mümk...