Süheyla’ya sunulan seçenek: Şiddete dön
Bir sığınma evinde kalan Süheyla, şiddetin her türlüsünü yaşadığını, affetmeyeceğini söylüyor. Seda ısrar ediyor, 'Ama tövbe ettim diyor, değiştim diyor, bunlar senin için bir şey ifade etmiyor mu?'

Tanıtım videosunda parlak elbiseler içinde, yüksek sesle “Hazıııır mısınız, e o zaman çıkın çıkın gelin!” diye çağrı yapmıştı Seda Sayan. Bu çağrı bir Seda Sayan klasiği. Kendisiyle aynı saatlerde başlayan programlardan farkını şöyle ortaya koymuştu: “Hayatlarına dokunmamızı isteyenlerin hayatlarına dokunacağız!”

Hafta içi her sabah Star TV’de yayımlanan program için geniş, ışıltılı bir stüdyo kurulmuş. Esas görevi aralarda damar arabesk parçalar çalmak olduğu anlaşılan bir orkestra da var. 10 yıl sonra yeniden başladığı sabah yayınına birazdan kavgalardan, hakaretlerden yıkılacak stüdyoya kendi parçasını okuyarak giriyor.

Son estetiklerden sonra gözleri far tutmuş tavşan gibi sürekli hayretle baksa da önemli değil, Seda yine kendi klasiğiyle şuh bir edayla gerdan kırarak telefon numaralarını veriyor, ardından “konulara” giriliyor.

Kaynanası ve kayınbiraderi tarafından evden atılan ve sokakta yaşayan kadını kaynanası ve kayınbiraderiyle yüzleştiriyoruz! Kaynana iddialara ne yanıt verecek, kim doğru söylüyor az sonra!

Bitmiyor, program uzun birkaç konu daha var; karısı evi terk ettiğinde 3 çocuğu vardı, nüfusuna kayıtlı bir çocuk daha ortaya çıktı! İhanete uğrayan eş canlı yayında!

Yaşlı adam hem gönlünü kaptırdı, hem parasını, yaşlı adam nasıl dolandırıldığını Seda Sayan’a anlattı! Gardırop ihanetini ilk o gördü, yakalanan adam ne dedi, birazdan! Gelin kaynana savaşı sürüyor, gelin kaynanasının iddialarına ne yanıt verecek!..

Elbette avukat ve psikologdan oluşan iki uzmanın da hazır bulunduğu program, sonra sıralanan meseleleri tek tek “ele alıyor.” Ağırlıkla toplumun en eğitimsiz bırakılmış, en yoksul grubundan oluşan konukların yaşamı didik didik edilip, teşhir ediliyor. Yetmiyor akrabalar, konu komşular, isim vermeyen görgü tanıkları bağlanıyor. Bol bağırış, çağırış, hakaret ve küfürlerden kim ne söylüyor, anlaşılamıyor.

Evli adamlara kaçan kadınlar, “Anam kim, çocuk benden mi” diyenler, “DNA raporu yarın geliyor”, “Hatice eşiyle bugün stüdyoda yüzleşecek” diye programı sündürmeler…

SEDAT’IN ŞOVU, SEDA’NIN ISRARI

Ama üç gün sündürülen bir mesele vardı ki, hepsinin üstüne çıktı. Sinir eşikleri aşıldı. Efendim, Sedat isminde orta yaşlı bir adam “Eşim beni affetsin, onsuz yapamıyorum” diye başvurmuş. Önce Sedat’ın eşine gözyaşları içinde “Sensiz bir hiçim” konulu ağlaşmaları izletildi. Ertesi gün eş Süheyla bulundu. Bir sığınma evinde kalan Süheyla, yıllarca dayak, cinsel şiddet, aldatma, maddi şiddet, aşağılama, hakaret… şiddetin her türlüsünü yaşadığını, üstelik daha önce 5 kez affettiğini ama artık mümkün değil affetmeyeceğini söylüyor. Seda ısrar ediyor, “Ama tövbe ettim diyor, değiştim diyor, bunlar senin için bir şey ifade etmiyor mu Süheyla?” Fonda ağlamaklı müzikler çalıyor, Sedat bir yandan, Seda bir yandan sessizleşen Süheyla’yı ikna etmeye çalışıyor. Derken program süresi bitiyor. Programı kapatırken, “Yarın sizi karşı karşıya getireceğiz, bir de yüz yüze konuşun” diyor Seda. Ertesi gün öyle de oluyor.

“Süheyla Hanım eşi Sedat’a 6. şansı verecek mi?, az sonra!” Sedat eşinin ayaklarına kapanıyor, orkestra arabesk bir beni affet parçası çalıyor. Sedat şov üstüne şov yapıyor. (Gelsin reytingler) Neyse ki, canı çok yanan Süheyla kararlı, “asla” diyor. Ve Sedat’ın başka haltlarını anlatıyor. Ama yetmiyor, kızları bağlanıyor stüdyoya, Seda onlara da soruyor, “Siz ne diyorsunuz, anneniz geri dönsün mü?”

Beş kez ayrılma girişiminde bulunmuş, beşinde de sığınmaevleri dışında gidecek yer bulamamış bir kadını yeniden şiddetin merkezine gönderme ısrarı öfke nöbetleri geçirtiyor. Şiddet toplumsal ve siyasal bağlamlarından koparılıp, bireyselleştiriliyor. Ellerinde uzaklaştırma kararları, eşleri tarafından katledilen kadınlar unutturuluyor. Şiddete karşıymış gibi yapılıp, şiddet yeniden yeniden üretiliyor.

Neden bu kadar yoksulluk var, neden dolandırmalar, tacizler, tecavüzler arttı, tabii ki asla konu bile edilmiyor. “Hayatlarına dokunulanlar”, reyting malzemesi olarak seyirlik nesneler olarak toplumun önüne konuluyor.

SEDA FORMAT MI DEĞİŞTİRDİ?

Bu arada “Hayatına dokunulmasını” isteyen mi kalmadı nedir, Seda Sayan pazartesiden bu yana sanatçı dostlarını ağırlıyor. Gülben Ergen, ardından Cengiz İmren, bir ara kapanan sonra “İş gelmiyor” diye tekrar açılan Niran Ünsal diye gitmeye başladı. İsabet oldu!

İlgili haberler
Dönüşen gündüz kuşağı programlarında değişen bir ş...

‘Dramatikleştirme, şiddetin farklı türlerini yaşayan izleyiciler üzerinde ‘Benim yaşadığım bu kadını...

Bir kadın programı ve ilişki terapistinin düşündür...

Gündüz saatlerinde yayımlanan bir kadın programı. Programda kendini aile, evlilik terapisti olarak t...

Tedirginliğin seyirlik hali: Reality Showlar

Reality Show izleyicileri birçok travma tetikleyici olabilecek içeriğe sıkça maruz kalıyorlar. Bizle...