Yıldızlı kadınlar anlatıyor: Aynı derdi yaşayanlar aynı tarafta!
Üniversiteli kadınlar okurken masrafları karşılayamıyor, şiddete ve tacize uğruyor, emeğini yok pahasına satmak zorunda kalıyor. Çözüm ise ‘birlik!’

Geçim sıkıntısı, flört şiddeti, çalıştıkları işlerde karşılaştıkları zorluklar… Yıldız Teknik Üniversitesinden kadın öğrenciler, sorunları konuşmak ve çözüm yolları bulmak için “Yıldızlı Kadınlar” adıyla bir topluluk oluşturdu. Sıkça bir araya gelen, yaşadıkları zorlukları ve deneyimleri paylaşan kadınlar, bu birlikteliğin kendilerini güçlendirdiğini anlatıyor. Flört şiddetinden ekonomik sıkıntılara, akademideki cinsiyetçilikten, gelecek kaygısına, kültür-sanat- edebiyattan gündelik hayatın zorluklarıyla birlikte baş etmeye kadar her an her yerde “kadınların birliğini” kurmak için çeşitli etkinlikler, söyleşiler düzenleyen kadınlar, biriktirdiklerini paylaşıyor.

KADINLARIN ‘VÜCUT ÖLÇÜSÜNE GÖRE’ ÜCRET!

Betül / YTÜ Matematik Mühendisliği öğrencisi

Geçim sıkıntısı bizi çok etkiliyor. Çalışmak isteyen genç kadınlar iş ilanlarını süzgeçten geçirmek zorunda kalıyorlar. Bunu yapmak zorundayız, çünkü aynı zamanda emeğimizin karşılığını almak ve güvenli koşullarda çalışmak için bu şart. Çoğunlukla emeğimizin karşılığını da alamıyoruz; çünkü cinsiyete bağlı bir ayrımcılıkla karşı karşıyayız. Bunun en büyük örneklerinden biri çoğu kadın öğrencinin hostes ve garson olarak çalışmak zorunda kalması.

Kadınlar bu alanlarda “vücut ölçülerine” veyahut “İnsanlara sıcak davranıp davranmamalarına” göre işe kabul ediliyorlar. Hatta ve hatta buna bakılarak ücret alıyorlar. Çoğu zaman o düşük ücretleri alamıyoruz bile!

Genç kadınların çalışmak için güvenli bir ortam gözetmelerinin sebebi işverenlerinden gördükleri taciz ve şiddet. Bu çoğunlukla duygusal oluyor, ancak bazen iş fiziksele kadar ulaşabiliyor.

Aileler özellikle üniversite için şehir değiştiren ve kendi bağımsızlığını kazanmak için çalışmaya hevesli olan kızlarını bu sebeplerden desteklemiyor.

Kadın erkek demeden tüm üniversiteli, yetişkin her insan ekonomik durumunu düzeltmek üzere rahatça çalışabilir ve karşılığının da hak ettiği kadar alınabilir olmasını istiyoruz.

BURS HAKKI İÇİN ISRARCIYIZ!

Zeynep / YTÜ Biyomedikal Mühendisliği Öğrencisi

Bu toplumda yaşayan her insan gibi biz de geçim sıkıntısının tam ortasındayız. Yaşamak günden güne zorlaşırken öğrenci olarak yaşamak çok daha dayanılmaz bir hale geliyor. Artık üniversiteli birçok arkadaşımız bir yandan da çalışmak zorunda. Üniversiteli genç kadınlar bu geçim sıkıntısıyla eğitimlerini sürdüremiyorlar. Birçok arkadaşımız bu sebeple okulu bırakmak zorunda kalıyor. Öğrencilere devletin verdiği KYK yurdunun nitelikleri kötü, burs ve krediler ise yetersiz. Burs ve kredi bulamayanlar, yurda çıkamayanlar için maalesef ki durum daha vahim. Öğrenciler barınmak için bir servet yatırmak zorundalar, kiralar uçmuş durumda, elektrik, su, doğal gaz...
Bu durumla ilgili ülke genelinde bir imza kampanyası başlatıldı. Olumlu sonuçlarını bekliyoruz. Öte yandan YTÜ’de tüm sorunlarımızı konuşmak ve çözüm yolları bulmak için “Yıldızlı Kadınlar” olarak bir araya geliyoruz. Kadın topluluğumuz benim motivasyon alanım, kendimi benim gibi düşünen arkadaşlarımla birlikte daha güçlü hissediyorum. Amacımız cinsiyetimiz yüzünden herhangi bir ayrımcılığa uğramamak. Burada yalnız olmadığımızı görüyoruz…
BEN HİKAYEMİ ANLATTIM, GÜÇLENDİM

Destina / YTÜ Biyomühendislik bölümü öğrencisi

Üniversitedeki kadın topluluğumuzla flört şiddetini tartışmaya açtık. Bu tartışma sonucunda hepimizin az ya da çok şiddete maruz kaldığımızı fark ettik. Ben kendi adıma aslında farkında olmadığım pek çok şiddet unsurunun hayatımda olduğunu anladım. Bu şiddet daha çok psikolojik şiddet olarak kendini gösteriyor. Kurduğumuz arkadaşlıklardan tutun, giydiğimiz kıyafete kadar sosyal hayatın her alanında kısıtlıyor bu şiddet.

İnsanların kafasında “ideal ilişki” denilen bir tablo mevcut. Bu tabloyu oluşturan birçok etken var. İzlediğimiz dizi ve filmler, ailemiz içindeki ilişkiler, toplumsal normlar bize bir “ilişki” modeli çiziyor. Çoğumuz sorgulamadan, içine girdiğimiz ilişkilerin bizi mutlu edip etmediğini düşünmeden şimdiye dek öğrendiklerimizi uyguluyoruz. En büyük sorunumuz karşımızdaki insanın özel hayatının her alanına girebilecek hakka sahip olduğumuzu düşünmemiz.

ŞİDDET ‘SEVGİ’ ADI ALTINDA SAVUNULAMAZ!
Şimdiye kadar hep çevremdeki insanların kabul ettiği davranış normlarını reddetmem “zor biri” olduğum sonucunu doğurdu. Oysa ki duygusal bir birliktelikteki tek isteğim özel hayatımın her alanına dahil etmek zorunda kalmadan, karşılıklı sevgi bağı kurabilmekti. Sevgilimin istemediği biriyle görüşmem ya da istemediği bir yere gitmem zamanla büyük kavgalara yol açtı ve bu durum fiziksel şiddete dönüşmeye başladı. Onun için “sorunlu” olan bendim, çünkü etrafındaki her örnek, sevgililikten çok hayatı birbirlerine çekilmez kılmaya adanmış ilişkilerden ibaretti. Psikolojik ve fiziksel şiddet gördüğümü anlatmaktan asla çekinmiyorum. Bu benim utanmam gereken bir şey değil. Anlattıkça kadın arkadaşlarımın bana benzer olaylar yaşadığını fark ettim ve beni dinledikçe ilişkilerini sorgulamaya başladıklarını gözlemledim. Unutmamalıyız ki bizi gerçekten seven biri, bizi olduğumuz gibi kabul eden ve saygı gösteren biri olmalı aksi takdirde benliğimizi yitirir ve belirli kalıplara girmeye zorlanmış, ama asla gerçek olmayan bireyler olmaktan öteye geçemeyiz. Şiddet asla sevgi adı altında savunulamaz.

Şiddetle başa çıkmanın en etkili yolunun önce farkındalık kazanmak olduğunu düşünüyorum. Anlattıkça destek buluyor ve bir şeyleri değiştirmek için harekete geçiyoruz. Bu durum kadın topluluklarının ne kadar önemli olduğunun bir kanıtı.


İlgili haberler
GÜNÜN RAKAMI: Üniversitede flört şiddeti çok yaygı...

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesinde yapılan bir tez çalışması flört şiddetiyle ilgili çarpıcı sonuçla...

Üniversitelerden bir ses yükseliyor

Hayatın neredeyse her alanında okulda, evde, işte ve sokakta birçok sorunla karşı karşıya kalıyoruz...

Kadın öğrencileri tacizden ‘düdük’ değil, birlikle...

Uludağ Üniversitesi Görükle Kampüsünde kadın öğrenciler tacizle burun buruna. Kampüs yolu ışıksız, t...