Yarım çalışmada 600 gün prim şartı kaldırılmalı!
Doğum sonrası yarım çalışma için aranan “son 3 yılda 600 gün prim koşulu” çok sayıda kadın işçiyi mağdur etmektedir. Bu koşul kaldırılmalıdır.

Okurumuzun sorusu: 11 Mart’ta doğum raporum bitti. İş-Kur’a başvurdum 560 günüm var. 3. bebeğim olduğu için 6 ay yarım çalışma hakkımı kullanmak istiyorum. 40 gün civarı bir eksiğim var. 40 gün sonra başvuru yapıp 6 ay yerine 4 buçuk ay gibi bir süre yarım çalışıp ödenek almaya hak kazanabilir miyim?

Önce okurumuzu tebrik edelim, okurumuza ve çocuklarına uzun, mutlu ve sağlıklı bir ömür dileyelim.

Yanıtımıza yarım çalışma hakkı ile ilgili temel bilgileri paylaşarak başlayalım.

Kadın işçi 16 haftalık normal analık iznini kullandıktan sonra, birinci doğumda 60 gün, ikinci doğumda 120 gün, sonraki doğumlarda ise 180 gün boyunca “yarım çalışma” hakkını kullanabilir.
Kadın işçi haftalık çalışma süresinin yarısı kadar (22,5 saat) çalışır ve bu sürenin ücretini işvereninden alır, işveren bu sürenin primini de öder. Geri kalan sürede işçi ücretsiz izinli sayılır ve bu süre için yarım çalışma ödeneği İŞKUR tarafından ödenir. Yarım çalışma ödeneği 2019 yılı için günlük net 84,6 TL’dir. İŞKUR ayrıca yarım çalışma ödeneği ödediği gün kadar sigorta primi öder.

Yarım çalışma hakkından yararlanabilmek için kadın işçinin:

1) Yarım çalışma yapıyor olması,
2) Hak sahipliğine konu olan çocuğun hayatta olması,
3) 4857 sayılı Kanunun 63. maddesinde belirtilen haftalık çalışma süresinin yarısı kadar fiilen çalışmış olması,
4) İşçi/personel adına doğum veya evlat edinme tarihinden önceki son üç yılda en az 600 gün işsizlik sigortası primi bildirilmiş olması,
5) Doğum ve evlat edinme sonrası analık hâli izninin bittiği tarihten itibaren 30 gün içinde İŞKUR’a doğum ve evlat edinme sonrası yarım çalışma belgesi ile başvuruda bulunması gerekmektedir.

Görüldüğü üzere bu haktan yararlanmak için doğum tarihinden önceki son 3 yılda en az 600 gün sigorta primi olması gerekiyor. Ancak okurumuzun 560 günü var. Ne yazık ki okurumuz 40 gün daha çalışıp, ardından yarım çalışmaya başvuramaz. Çünkü yasal kural gereği doğum tarihinden önceki son 3 yıla bakılacak, okurumuzun doğumdan sonra yatan primleri dikkate alınmayacaktır. Dolayısıyla okurumuzun doğumdan sonra yatan primleri ile 600 günü tamamlaması olanaklı değildir. Kaldı ki, analık izninin bittiği tarihten itibaren 30 gün içinde başvuru yapılması da zorunludur. Okurumuz 40 gün daha beklediği takdirde bu tarihi de kaçırmış olacaktır. Sonuç olarak okurumuz 4 ve 5. koşulları karşılayamamaktadır.

Ne yazık ki eksik 40 günü doğum borçlanması yoluyla da kapatmak mümkün değildir. Çünkü doğum borçlanması kapsamında ödenen primler arasında işsizlik sigortası primi yoktur. Yani okurumuz borçlanma yapsa bile, okurumuzun emeklilik bakımından prim gün sayısı artacak ancak işsizlik sigortası prim gün sayısı artmayacaktır. Oysa kanun “işsizlik sigortası primi”ne bakmaktadır.

Bu okurumuzun örneğinde de görüldüğü üzere yarım çalışma hakkı için aranan “son 3 yılda 600 gün prim” koşulu çok sayıda kadının, bu haktan yararlanmasına engel olmaktadır.

Türkiye’de kadın işçilerin önemli bir bölümü düzenli ve sürekli çalışma olanaklarından, dolayısıyla da düzenli primden yoksundur. Birçok kadının çalışma yaşamı kesintilerle doludur. Hal böyleyken son 3 yılda en az 20 ay kesintisiz çalışma koşulu aramak, ülke gerçeklerine de uygun değildir. Amaç doğum yapan kadınların çalışma yaşamından ayrılmasını engellemek ise “son 3 yılda 600 gün prim” koşulu kaldırılmalı, doğum yapan tüm kadınların yarım çalışma hakkından yararlanması mümkün kılınmalıdır. 

İlgili haberler
Sigortadan önceki doğumlara borçlanma yok

Sigorta girişi öncesinde doğan çocuklar için doğum borçlanması yapma hakkı yok. Bu konuda yeni bir ç...

Doğum işten çıkarma gerekçesi olamaz!

Kadın işçinin doğum yapması işten çıkarılmasına gerekçe olamaz. Doğum nedeniyle işten çıkarmada -yet...

Doğum sonrası ücretsiz izin yıllık izinde hesaba k...

Analık izninde geçen süre yıllık izne hak kazanmada çalışılmış gibi sayılır. Ancak analık izni sonra...