Yeni komşularımla tanışma hikayem
Yeni taşındığı mahallede kağıt işçisi kadınlarla tanışıyor Filiz. Mahallenin bir yarısı lüks konutlarla diğer yarısı kağıt işçilerinin derme çatma evleriyle dolu... Ve ayrımcılık hikayeleriyle!

Bursa Osmangazi ilçesine bağlı Yunuseli mahallesine yeni taşındım. Aslında mahalle, tarlalar ve yemyeşil doğanın içinde yer alıyor ancak bir yandan da kentsel dönüşüm nedeniyle yapılan gökdelenler ve TOKİ binaları dolduruyor mahalleyi.
Birçok ilden göç almış olan Yunuseli mahallesinde Tokat’tan Amed’e, Manisa’dan Amasya’ya, Erzurum’dan Ardahan’a kadar pek çok farklı yerden gelmiş insan bir arada yaşıyor. Biz de çevreyi tanımak adına hemen yanımızda bulunan ve her gün güzel, neşeli müziklerin geldiği bir kapı önünde çay içen genç kadınlarla merhabalaşıyoruz. Onlar da bizi davet ediyorlar yanlarına, oturuyoruz. Kapılarının önüne yazın sıcağında serinlemek ve oturmak için tahtadan yaptıkları sedirde ağırlıyor bizi. Çaylarını içip, mahalledeki düğünü izliyoruz, hem de arada bir katılıp oynamalarına eşlik ediyoruz.

ONLARINKİ AYRIMCILIK VE YOKSULLUĞA KARŞI BİR ARADA YAŞAMA SAVAŞI
Evin gelini Funda ve genç kızları Zehra ile sohbet ediyoruz bir yandan da. Geçimlerini neyle sağladıklarını sorduğumuzda erkeklerin inşaatlarda çalıştığını, kadınların kağıt topladığını ve apartmanlara merdiven silmeye gittiğini anlatıyorlar. Fabrikalarda iş bulamıyorlarmış. Sağlık ocaklarına hastalanıp gittiklerinde kendileri ile ilgilenilmediğini anlatıyorlar. Funda geçenlerde kuaföre gittiğinde ‘sizleri buraya alamayız, sizinle ilgilenince diğer müşterilerimiz gelmiyor’ diye saçlarını kestiremediğini söylüyor. “Bizler geçimimizi sağlamak için kağıt topluyoruz. O nedenle buraya sonradan taşınmış olan bu binalardaki insanlar bizlere iyi gözle bakmıyorlar. Gördüğünüz gibi yollarımız çok bozuk. Belediye dahi böyle gecekondu gibi gördükleri mahallelere hiçbir çalışma yapmıyor. Bizlerden vergi alıyorlar, seçim zamanı geliyorlar oy istemeye, sonra da bizleri görmüyorlar.”
Funda, babası söylediği için en son seçimde AKP’ye oy vermiş. Bunu anlattığında Zehra ona kızıyor, “Verdin de çok ilgilendiler sanki. Ben hiçbirine oy vermem hepsi aynı” diye sitem ediyor. Kendisinin kuaförlük kursuna gittiğini söyleyen Zehra yengesi Funda'ya yapılanı ayrımcılık olarak nitelerken; “Gördüğünüz gibi biz burada hep bir arada yaşıyoruz. Belki yoksul ama huzurlu yaşıyorduk. Bu binalar burada bu güzelim yeşillikleri yok edip tavuklarımızı, hayvanlarımızı otlatacak yer bırakmadı. Huzurumuzu bozdular” diyor.
Doğrusu ben de o binalardan birinde oturduğum için suçluluk duyuyorum ama bunun üzerine sohbetimiz daha da derinleşiyor.


Tekrar görüşmek üzere ayrılıyoruz. Kadınların zorlu yaşam şartları içimi ne kadar burksa da yeni komşularımla tanışmaktan çok hoşnutum.

İlgili haberler
Roman kadınların en büyük derdi işsizlik

İzmir’de kurulan Türkiye’nin ilk kadın Roman derneği Roman Kadınları Kalkındırma ve Güzelleştirme De...

Bursalı kadınlar: Ayrı vagon uygulamasını kabul et...

Belediye Başkanı'nın ayrı vagon uygulama isteğine kadınlardan cevap var. Kadınlar projenin gerçekleş...

Suriyeli Meryem: O sözlerin gerçeğini bir de bizde...

Keyfimden mi buradayım ben? Suriye’de yaşam çok zorlaşmış. Nasıl gideyim? Hiçbirimiz memnun değiliz...