Hindistan grevinde kadınlar
220 milyon işçinin greve çıktığı Hindistan’da kadınlar da oldukça önemli bir rol oynadı. Kadınların taleplerini ve grevdeki konumunu Hindistanlı Srishti Yadav yazdı.

Hindistan’da 8-9 Ocak’ta ülke genelinde tarihi bir grev gerçekleşti. 220 milyon işçinin katılımıyla gerçekleşen Hindistan genel grevinin çağrısı, Modi hükümetinin emek düşmanı politikalarına son vermesini talep eden 10 sendika tarafından yapıldı.

Grevin talepleri arasında özellikle mevcut iş kanunlarını düzenleyip değiştirerek esnek çalışmayı artırmayı amaçlayan iş hukuku reformlarına yönelik protesto dikkat çekti. İşçiler, sosyal güvencenin erozyona uğraması nedeniyle yaşam koşullarının giderek kötüleşmesine karşı seslerini yükselttiler. Devletin tüm baskısına rağmen, çeşitli sektörlerden örgütsüz kadın işçilerin greve katılımı da dikkat çekti.

Özellikle son süreçte Hindistan’da kadın işçiler, işçi hareketlerinin ayrılmaz bir parçası haline gelmiş durumda. Resmi verilere göre kadınların sadece yüzde 30’u işgücüne katılım sağlıyor ama gerçekte kadınların yaklaşık yüzde 75’i işçi olarak çalışıyor. Toplamda işgücüne katılan kadınların yüzde 94’ü ise örgütsüz sektörlerde çalışıyor.

KADINLARIN EN ÖNEMLİ TALEBİ: TÜM İŞÇİLER İÇİN ASGARİ ÜCRET
Örgütsüz ve kayıt dışı çalışan kadınların yarısı evin maddi gelir kaynağını oluşturuyor. Dolayısıyla sürekli fiyat artışı ve kamudaki devlet desteğinin azalması da bu kadın işçiler üzerinde doğrudan bir etki anlamına geliyor. Kayıt dışı sektörlerde çalışan kadın işçiler yoğun olarak ev işleri, tekstil ve ufak tefek işlerde çalışıyorlar. Aslında bu işler, çoğu zaman asgari ücret bile alınamayan, cinsiyete göre ödeme yapılan düzensiz işlerdir. İşte bu grevde kadınlar iş ve maaş düzensizliğini de protesto ediyorlar. Hem örgütlü hem de örgütsüz sektörlerde çalışan tüm işçiler için asgari ücret talep ediyorlar.

ESNEKLEŞME ARTIYOR, İŞ GÜVENCESİ VE SOSYAL GÜVENCE YOK EDİLİYOR
İşgücü piyasası düzenlemelerindeki esas yönelim, üretim koşullarında uluslararası rekabeti yakalamak ve yabancı sermayeyi çekmek için esnekliğe vurgu yapmaktı. Hükümetler için iş politikaları “işe al ve işten kov” şeklinde devam ediyor. Asıl odak noktaları, asgari düzeyde kurulabilecek ve sonlandırılabilecek kısa vadeli esnek sözleşmeler. İşyerlerinin düzenlenmesi ve güvenlik değerlendirmelerini en aza indirmek, fazla mesai çalışmalarını kolaylaştırmak, işverenlerin sosyal güvenlik ödemelerini azaltmak ve bu katkıları borsa dalgalanmalarına açmak için yasalar da değiştirilmektedir. Bu durum, işçilerin yaşamlarında büyük bir belirsizlik yaratıyor ve işçiler, bu grevle birlikte tüm sektörlerdeki işçiler için zorunlu emeklilik maaşı ve sosyal güvenlik teminatı talep ediyor. Mesela Aralık ayında işe giren Anganwandi işçileri, hükümetin neoliberal politikaları nedeniyle tehdit altında olan asgari ücret, emekli aylıkları ve sosyal güvenlik teminatı için bu greve katıldılar.

Yapılması talep edilen düzenlemelerin sözleşmeden çıkarılmasının başka bir yönü var. Çoğu işçi geçimini sağlayabilmek için birden fazla işte çalışıyor.

KADINLAR İŞ GÜCÜNE KATILABİLMEK İÇİN DÜZENLEMELER İSTİYOR
Bu talepler özellikle bakım ve ev işleri (günde 7-8 saate kadar tahmin ediyor) yapmak zorunda kalan, hem ücretli hem de ücretsiz olarak (tarım işçiliği şeklinde) hanehalkı dışında çalışmayan kadınlar için oldukça önemli.

Bu nedenle, kadın işçilerin asgari ücrette artış, her işveren için standart asgari ücret uygulaması ve iş gününün düzenlenmesi gibi talepleri var. Grevdeki işçiler ayrıca hükümetin annelik yardımı konusundaki iradesiz tutumunu da protesto ediyorlar. İşçiler, doğum izni ve 50’den fazla çalışanı olan işyerlerinde ya da yakınlarında kreşe erişim talep ediyorlar.

Kadın işçiler örgütsüz, dağınık ve düzensiz işlerde yoğunlaştığı için, -kadın işçilerin ancak yüzde 8’i sendikalı- işçiler, zorunlu sendika hakkı ve bunun örgütsüz sektörlere yayılmasını talep ediyorlar. Bu, son zamanlarda -özellikle batıda- sendikalaşma, güvencesiz çalışan kadın işçilerin haklarını aramaları ve savunmaları için son derece önemli bir nokta. Örgütsüz sektörlerdeki kadın işçiler için ise onların pazarlık gücünü artıracak ve taleplerini net biçimde yansıtmaya hizmet edecek bir emek örgütüne ihtiyaç var.

Devletin neoliberal politikaları varsa, işçilerin de eylemleri var. Eğer bu grev bir işaretse, kadınların da gelecekte verilecek mücadelelerde kilit rol oynayacaklarına dair güçlü bir işaret.

* Çeviren: Berivan Balkay

Metnin İngilizcesi için BURAYA tıklayın

İlgili haberler
Hindistan’daki 1 Mayıs’ın ateşi nereden geliyor?

Dünyanın dört bir yanında 1 Mayıs coşkuyla kutlandı. Hindistan’da da kadınlar başta olmak üzere mily...

Hindistan’da Kast, Sömürü ve Dalit Kadınları Diren...

Hindistanlı Srishti Yadav, Hindistan’daki kast sisteminin toplum üzeirndeki etkisini ve kast sistemi...

GÜNÜN TEPKİSİ: Hindistan’da 5 milyon kadından insa...

Hindistan’da yaklaşık 5 milyon kadın, kadınların ibadethanelere alınmamasına tepki gösterdi ve cinsi...