İngiltere’de kadınlar Daymer’in etkinliklerinde bir araya geldi
Şiddet ‘en gelişmiş, en ileri’ diyebileceğimiz ülkelerin de gündemi... Kadınlar dünyanın her yerinde şiddete maruz kalıp buna karşı mücadele yürütüyor... O ülkelerden biri de İngiltere.

25 Kasım 1960, Dominik Cumhuriyeti'nde dönemin Trujillo diktatörlüğüne karşı mücadele eden Mirabel kız kardeşlerin diktatörlük tarafından işkenceyle katletildiği gündür. Bundan yıllar sonra 1999 yılında BM tarafından, Mirabel Kardeşlerin anısına 25 Kasım kadına yönelik şiddetin yok edilmesi için uluslararası mücadele günü olarak ilan edildi.

Toplumsal cinsiyet eşitsizliğine, aile içi şiddete, devletlerin maruz bıraktığı şiddete, savaşa, ırkçılığa, fazişme karşı; kadın dayanışmasının, kadınların sesinin yükseldiği mücadele günüdür 25 Kasım.

Bizler de Londra’da çalışma yürüten Daymer Kadın Komisyonu olarak 25 Kasım gününe farkındalık yaratmak, mücadele ve dayanışmanın gücünü göstermek adına 3 etkinlikle dikkat çekmek istedik.

Etkinliklerimizden ilki 16 Kasım Cuma günü, gerçekleştirdiğimiz “Bir Adım Ötesi” adlı film gösterimi ve filmin yönetmeni Tülin Dağ ile yaptığımız söyleşimiz oldu.
“Bir Adım Ötesi” belgeseli, Türkiye’de politik nedenlerden dolayı uzun yıllar aynı cezaevinde birlikte kalan üç kadının hayatlarını ve cezaevi sonrasında farklılaşan hayatlarını ve hayata nasıl adapte olmaya çalıştıklarını anlatıyordu.

Katılımcılar belgeselden etkilendiklerini dile getirdiler. Tülin dağ, “10 yılı duvarlar arsasında geçirmek işkencenin en büyüğüydü” diyerek sözlerine şöyle devem etti; “Cezaevine girdiğim için kendimi şanslı görüyorum çünkü o dönemde (90’lı yıllarda) oraya girip çıkmayan çok insan vardı. Gözaltında kayıplar, ölümler çoktu. 90’lı yıllarda kendi koğuşlarımızda kitaplarımızı okuyup, tartışmalarımızı, sporumuzu yapıyorduk, hayatlarımıza devam etmek ve canlı tutmak zorundaydık” dedi.

EN GELİŞMİŞ ÜLKEDEN EN GELİŞMEMİŞİNE... ŞİDDET HEP VAR!
Diğer iki etkinliğimiz 25 Kasım pazar günü gerçekleştirdiğimiz; “Şiddetin Nedenleri, Etkileri, İngiltere ve Türkiye’deki Durum” atölyemiz ve “Kadına Yönelik Şiddet” temalı resim sergimizdi.

Atölye çalışmasında kolaylaştırıcılardan, ve Daymer Kadın Komisyonu üyelerinden olan Selvi Özdemir kısaca, 25 kasım mücadele gününün tarihinden ve öneminden bahsederek; İngiltere’ye dair bazı çarpıcı veriler sundu. Bunlardan birisi, İngiltere ve Galler’i kapsayan Englan & Walles Crime survey tarafından yapılan ve 16 ile 60 yaş grubunu kapsayan araştırmaya göre her dört kadından birinin şiddete maruz kaldığı, aynı zamanda 16 yaş üstü 4,5 milyon kadının aile içi şiddete maruz kaldığı ve bunun kadın nüfusunun yüzde 27’sine tekabül ettiğini gösteren verilerdi.
Verilerden de anlıyoruz ki diktatörlerin kadına bakışı hiçbir zaman değişmedi. En gelişmiş ülkelerden birisinde de yaşasak üçüncü dünya ülkelerinde de yaşasak kadınların uğradığı şiddetin hiçbir zaman azalmadığını verilen örneklerde de görebiliyoruz.

SAVAŞ POLİTİKASININ KADINLARA YAŞATTIKLARI...
Ekmek ve Gül’den Sarya Tunç ise sunumunda, kadına yönelik şiddetin Türkiye’de ve dünyada devlet politikasının bir sonucu olarak ortaya çıktığını söyleyerek sözlerine şöyle devam etti “2002’den bu yana 18 yaşın altında 440 bin çocuk doğum yaparken 15 yaşın altında cinsel istismara uğrayarak doğum yapan çocuk sayısı 16 bin oldu. Savaş politikalarının kadınlar üzerinde etkisi daha çok görülebilmekte. Afrika’dan, Suriye’den savaştan kaçan kadınların ya da daha güzel bir yaşam içim Meksika’dan Amerika’ya göç eden kadınların yollarda şiddete, tecavüze maruz kaldığını görüyoruz. Bu bir politikanın ürünü ve bu nedenle bu sisteme karşı mücadelemizi güçlendirmeliyiz” dedi.

Atölye çalışmasına katılımcılar da söz aldılar, “Kadınları daha fazla bilinçlerdirmeliyiz ve özgürleştirmeliyiz; bunu daha çok konuşarak sağlayabiliriz. Biz kendi değerimizi bilirsek bilinçlenebiliriz, hepimizin birlik olması gerektiğine inanıyorum” diyen bir kadına diğer kadınlarda destek çıktı.

ŞİDDETİN HER TÜRLÜSÜ SİSTEMDEN KAYNAKLANIYOR
Sonuç olarak birey olarak yapabileceğimiz şeyler var elbette; ancak şiddetin her türlüsünün sistemden beslendiğini görüyoruz buna karşı toplumsal mücadele vermeliyiz, işimiz zor ama bir araya gelerek, örgütlü olarak ısrarlı ve kararlı mücadeleyle üstesinden gelebileceğimizi düşünüyoruz. Mücadeleye güç verecek şey dayanışmamız ve bir arada olmamızdır, dayanışmamızı büyüterek birlikte güçlü olmaya devem edeceğiz.

İlgili haberler
Dünya kadınlarının krize karşı mücadele deneyimler...

Ekim ayı sayımızda dünya kadınlarının kriz karşısında yaşadıkları sorunları ele almıştık. Bu sayımız...

Dünya kadınları şiddete karşı ayakta

Tüm dünyada artan kadına yönelik şiddete karşı bugün Avrupa’dan Afrika’ya, Amerika’dan Asya’ya, Lati...

Dünyanın dört bir yanında 25 Kasım...

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Gününde kadınlar dünyanın her yerinde so...