Bir hemşire üç kişilik iş yapıyor; ne enerji, ne vakit kalıyor...
Oya hemşire anlatıyor: ‘Mesleğimiz dışındaki işlere bile biz koşturuyoruz, üç kişilik işi yapıyoruz, iş yükü ağır, ne enerjimiz ne vaktimiz kalıyor kendimize...’

Kocaeli’de yaşayan ve 23 yıldır hemşirelik yapan Oya’nın çalışma koşulları artık canına tak etmiş durumda. Şu anda 42 yaşında olan ve 2 çocuğuyla birlikte yaşayan Oya hemşirenin çalışma koşullarından kaynaklı yaşadığı zorluklar hem sağlık politikalarının halini ortaya koyuyor hem de bu politikaların kadın sağlık çalışanlarını nasıl bir hayata mahkûm ettiğini gösteriyor aslında.

Oya hemşirenin sözlerine kulak verelim:

“Bu mesleği liseden sonra hemen çalışabilmek için seçtim. İnsanlara faydalı olmayı seviyorum. Ancak daha verimli olabilmemiz için çalışma saatlerinin 6 saatten fazla olmaması gerekiyor. Oysa çalışma saatimiz 8.30-5.30 arası. 8 saat çalışma ‘ideal’ görünüyor olabilir kimisi için ama işin iç yüzü öyle değil tabii. Kişi başına beş veya altı hastadan daha fazlasını almamamız gerektiği halde bir hemşire on iki hastaya tek başına bakmak zorunda kalıyor. Ben sorumlu hemşireyim. Sorumlu hemşireler de kendi işlerinin dışında normal hemşire olarak çalışmak zorunda kalıyor. Birçok zaman eleman yetersizliğinden tek başımıza bütün servise yetişmeye çalışıyoruz. Çok fazla iş yükümüz var ve bu işleri yerine getiremezsek bunun sorumlusu biz kabul ediliyoruz. Eleman sayısı az olduğu için bir kişi üç kişinin işini yapmak zorunda kalıyor. Bu da tabii ki hizmet kalitesini düşürüyor. Müthiş bir mobbing yaşanıyor. Mobbing, başlı başına bir stres kaynağı zaten...

Üç kişilik işi tek başıma yapmanın yarattığı yorgunluklara ev işlerini de ekleyince aileme ayıracak ne vaktim ne de enerjim kalıyor. Çocuklarıma yeterince vakit ayıramıyorum. Haftada bir gün iznim var ve o bir günde de kendime mi, aileme mi, biriken ev işlerine mi vakit ayıracağım?

İki çocuğum da LGS’ye hazırlanıyor. Onlarla yeterince ilgilenemiyorum. Yani çalışma koşullarımız dolaylı olarak çocuklarımızın geleceğini de olumsuz etkiliyor. Özel hastanede çalışıyorum ve minimum gereçlerle mesleğimizi yerine getirmeye çalışıyoruz. Hem devlet hastanelerinde hem de özel hastanelerde personel sayısı yetersiz. Bundan dolayı çok fazla sıkıntı yaşanıyor. Mezun olan çok sayıda hemşire olmasına rağmen maliyet olarak görüldükleri için işe alınmıyorlar. İşleri, var olan hemşirenin üzerine yüklüyorlar. Ülkemizde ve dünyanın birçok yerinde bu mesleğe hak ettiği değer verilmiyor ne yazık ki. Bizden mesleğimizin dışındaki işleri de yapmamız bekleniyor. Hasta ve hasta yakınları da karşılaştıkları olumsuzluklarda ilk ve en sert tepkiyi bize gösteriyorlar. Bu nedenle şiddet gören birçok arkadaşımız oldu.”

İlgili haberler
GÜNÜN DİKKATİ: 3 yılda 180 hemşire intihar etti!

Sağlık Bakanlığı Sağlık Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğü’nün 2017 verilerine göre son üç yılda 431 s...

Sağlık emekçisi kadınlar ücretsiz kreş hakkı, ücre...

Biz 24 saat hizmet verirken, hastane kreşi neden 24 saat hizmet vermiyor?.. Çalıştığımız hastaneler...

Savaşa ve faşizme karşı bir hemşire: Gertrud Seele

Hiçbir koşulda Nazi faşizmine karşı direnişten geri durmayı düşünmedi bile Gertrud Seele. Ölüm cezas...