Bu mahalleyi kadınlar yönetecek!
25 yıldır erkek muhtarlar tarafından yönetilen Esenyalı Mahallesinde bu seçimde kadınlar aday. Sabahat Akyıldırım ve işçi azası Ayşegül Kurubaş ile seçim çalışmalarını konuştuk.

Yerel seçimler öncesi durumu ülkenin genelinden çok da farklı olmayan Orhangazi, Fatih, Ahmet Yesevi ve Esenyalı mahallelerindeyiz. Aday tanıtım afişlerinde mali müşavir, mühendis vs. olduğunu vurgulamayı tercih eden erkek adaylar arasında gülen gözleriyle tek kadın aday var Sabahat Akyıldırım. Sabahat Akyıldırım ve aza adayı Ayşegül Kurubaş ile muhtar adaylığı sürecini, mahallede kadınların yaşamlarını konuştuk.

Sabahat Akyıldırım; 1971 doğumlu iki çocuk annesi ve çok sevdiği 5 yaşında bir torunu var. 27 yıllık iş hayatında çocuk bakımından, çaycılığa kadar farklı iş kollarında çalışmış. Farklı siyasi partilerin kadın kollarında çalışmalara katılmış, “kendimi geliştirmek için her yere gittim” diyor. 8 yıldır Esenyalı Mahallesi’nde yaşıyor.

Neden muhtar adayı olmayı istediğini soruyorum, aslında yıllardır niyeti olduğunu söylüyor. Çalışırken 2 çocuk büyüttüğünü ve birçok zorlukla karşılaştığını anlatıyor; “İşe trenle gidiyordum. Sabah ev işine gidebilmek için dolu trene binemeyen asılarak gitmek zorunda olan kadınları görüyordum. Zamanla, bu kadınlar için ne yapabilirim” diye düşünmeye başladım. Kadınlarımız aile içinde kendini ifade edemiyor. Mahallemizdeki kadınları kendi kabuklarından çıkarmak, daha aktif olmalarını sağlamak, sosyal hayata kazandırmak için bu yola çıktım. Her zaman kadınlara örnek olmak istiyordum. Bu işi başaracağım. Kadınlara güçlü olduklarını, istedikleri her şeyi başarabileceklerini göstermek için aday oldum.”

ERKEK MUHTARLAR GİBİ YÖNETMEYECEĞİZ
Kadın muhtarla erkek muhtar arasındaki farkı da konuşuyoruz; “Erkekler muhtar olduğunda sadece masada oturup evrak veriyor ya da kahvede oturuyorlar. Ben muhtarlıkta oturup sadece evrak vermeyeceğim, gelen kadınların ve çocukların sorunlarına çözüm üreteceğim…”

Akyıldırım’ın mahallede gözüne çarpan eksiklikler ise şunlar; “Esenyalı Mahallesi’nde 25 yıldır muhtar değişmiyor ama mahallede de hiçbir şey değişmiyor. Mahallede evleri ve esnafları dolaşıyoruz, en temel ihtiyaçlar bile karşılanmamış. Örneğin; mahallede bir Pazar yeri yok, kadınlar daha uzak olan Fatih Mahallesi’ne gitmek zorunda kalıyor. Ücretsiz kreş, sağlık ocağı ve kadınların bir araya geleceği, kendini geliştireceği yerler de yok”

Eskiden muhtarlığın yanında bir çocuk kreşi olduğunu kapandıktan sonra yerinin bir markete kiralandığını anlatıyorlar muhtar adayı ve azası, şimdi ise çok fazla kadının ücretsiz kreş istediğini söyleyerek belediyeye kreş açma çağrısı yapıyorlar.

ARTIK BİR DEĞİŞİM OLMASI GEREKİYOR
Esenyalı Mahallesi’nde en büyük desteği kadınlardan aldıklarını, kapı aralarında kadınların dertlerini anlattıklarını söylüyor Sabahat Akyıldırım, mahalleyle ilgili fikirlerini anlatmaya devam ediyor; “Bu kadınlar erkek adaylara aynı rahatlıkla dertlerini anlatamıyor, ‘Muhtar kadın olduğunda en azından derdimizi rahat bir şekilde dile getirebiliriz çünkü bizi anlarsın’ diyorlar. Erkek muhtarın kadınların sorunlarını anlamadığını, kapıdan geri çevrildiklerini söylüyorlar. Biz kadınların derdine derman olmak için aday olduk. Artık bir değişim olması gerekiyor. Muhtarlıklara en çok kadınların yolu düşüyor. Şiddet gören kadınların ilk başvurduğu yer muhtarlıklar. Şiddetten nasıl kurtulacağını öğrenmek için muhtara başvuruyorlar. Ama muhtar erkek olduğu için aile içine karışmak istemiyor. Biz kadınların yanında olacağız. Kadınlar olarak huzur istiyoruz.”

Gençler için de yapacakları var Sabahat Akyıldırım’ın. Mahallede madde bağımlısı çocuklar olduğunu anlatıyor, “Mahallede çocuklar ve gençler için sosyal aktivite alanları olmadığı için uyuşturucuya bulaşabiliyorlar. Bu çocuklar da bizim çocuklarımız. Onlara yardımcı olmamız lazım. Onları topluma kazandırmak için belediye ile birlikte hareket etmemiz lazım.”

KADINLAR MUTLU OLSA ÜLKE OLARAK DAHA İYİ OLACAĞIZ
Mahalleyi nasıl yöneteceğini ve sorunların üstesinden nasıl geleceğini de kendisinden dinleyelim: “Kadınlara her fırsatta sorunlarla birlikte mücadele edeceğimizi anlatıyorum; Muhtar olduğumda sizin taleplerinizi belediyeye bildireceğim. Fakat talepleriniz 1 yıl içinde hayata geçmediğinde benim yanıma geleceksiniz. Kadınlarla birlikte belediye başkanının yanına gideceğiz. ‘Başkanım biz mahallemizdeki sıkıntıları sizinle paylaşmıştık. Siz bugüne kadar halletmediniz, bu kadın arkadaşlar bu sıkıntıların çözülmesi için burada’ diyeceğim.

Kadınların desteğine benim ihtiyacım varsa belediyenin de ihtiyacı var. Belediye de bizim taleplerimizi gerçekleştirmek zorunda. Biz kadınlar olarak hep beraber hareket edeceğiz. Biz bu mahalleyi kadınlarla birlikte yöneteceğiz. Sokak sokak kadınlardan temsilciler oluşturacağız. İlk adımı muhtar olarak ben atacağım başarılı olamadığım takdirde taleplerimizin gerçekleşmesi için kadınlarla birlikte hareket edeceğiz. Mahallede kahvehanelere de giriyoruz. İlk aldığımız tepki ‘Aaa bir kadın! Nasıl bir kadın muhtar adayı olur’ diye bakıyorlar ama neler yapmak istediğimizi anlattığımızda dinliyorlar. Mahalledeki pazar yeri, yol ve kreş sorununa çözüm bulmak için çalışacağımızı söylediğimizde erkeklerden de olumlu yanıt alıyoruz.”

AZALIĞA İŞÇİ KADIN ADAY
Aza adayı Ayşegül Kurubaş da 47 yaşında, 4 çocuk sahibi. 26 yıldır farklı iş kollarında çalışmış, şu anda da bir fabrikada çaycı olarak çalışmaya devam ediyor. Eşi rahatsızlığı nedeniyle çalışamadığından 24 senedir evi tek başına geçindiriyor. Hem çalışıp hem 4 çocuk büyütmenin zorluklarını anlatıyor; “Kreşe verecek paramız yoktu. Çocuklara annem baktı.
20 yıldır Esenyalı Mahallesi’nde yaşayan Kurubaş’ın aza olma nedenleri ise şunlar; “İlk başlarda azalık fikri aklımda yoktu. Şimdi ise kadınlara faydalı olacağımı düşünüyorum ve çok mutluyum. Biz işçi, ev emekçisi, kısaca tüm kadınların yüzüyüz. Yoksulluk arttıkça erkekler daha fazla şiddete yöneliyor. Kadınlar erkeklerin zulmü altında. Erkekler alkol, uyuşturucu kullanıyor, kumar oynuyor, bu yüzden de kadınların hayatları mahvoluyor. Kadınlar eşi çalışsa bile sosyal yardıma muhtaç hale geliyor. Bu baskı ve yoksulluk karşısında da kadınlar ‘Ben bilmem eşim bilir’ diyorlar. Kadınlar güçlendikçe ‘Ben bilirim’ diyecek. Örneğin, ben çalışmaya başladıktan sonra eşim ev işlerinde bana yardımcı olmaya başladı. Çünkü ekonomik özgürlük kadınları güçlendiriyor.”
Ayşegül Kurubaş’la ev geçimini de konuşuyoruz. Asgari ücretle geçinmenin zor olduğundan bahsediyor. Eşi çalışmaya başlamış ama yine de 4 çocuğun giderlerini karşılamak hiç de kolay değil; “Eşim çalıştığı halde 4 çocukla geçinemiyoruz. Aynı işi yaptığımız halde erkekler benden daha fazla maaş alıyor. Kadın ve erkek arasında eşitlik yok.”


İlgili haberler
Esenyalı’da kadınlar AKP’den neden kopuyor?

Esenyalı’da faaliyet yürüten Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği Yöneticisi Adile Doğan, seçimlere iliş...

‘Muhtarlık ciddi iş’, kadınlar yapmalı

Türkiye’de 50 bin 292 muhtardan sadece 674’ü kadın. Tabloya isyan eden Kadınlar İstanbul Pendik’te k...

Malatya’nın kadın muhtar adayları: ‘Her alanda var...

Malatya’da muhtar adayı kadınlar, önceliği kadınların hayatlarını kolaylaştırmaya vereceklerini söyl...