Çalışması da ayrılması da ayrı dert: Ah bu taşeronluk!
Hastanede taşeron işçi olarak çalışan Sevda, çalıştığı süre boyunca kadro ve sendika mücadelesi verdi. İşsiz kaldı, tazminatı hak ettiğinin altında ödendi. O şimdi de tazminat hakkı için mücadelede…

Ankara’nın Yenimahalle ilçesinde bir hastanede çalışan Sevda hem işe girme sürecinde, hem çalışma hayatında, hem de işten ayrılma sürecinde büyük zorluklar yaşayan bir kadın. Kadro ve sendika mücadelesi verirken çalıştığı hastanede yeni ihale yapılması nedeniyle işten çıkarılan ve 10 yıllık tazminatını alamayan Sevda, arkadaşlarıyla birlikte Sağlık Bakanlığına dava açtı.

‘KADROLU VE SENDİKALIYSAN HAKLARIN VAR’

Sevda’nın işe başlaması ailesinin baskısı nedeniyle oldukça zor olmuş. Çalışma isteğinden asla vazgeçmemiş, uzun uğraşlar sonucu işe girebilmiş, çalışma hayatında kadın-erkek arasında oldukça büyük farklar olduğunu daha iyi anlamış. Çalışma hayatı boyunca iş arkadaşlarıyla verdikleri en büyük mücadelenin kadro ve sendika mücadelesi olduğunu anlatıyor. Kadrolu ve sendikalı işçilerin mesai ücretleri, iş güvencesi gibi birçok hakkı olduğunu, kendileri taşeron işçi oldukları için en ufak bir sorunda bile karşılarında ne şirketten ne de hastaneden bir muhatap bulamadıklarını söylüyor. Sevda, bundan altı ay kadar önce yaptığımız sohbette de sendikaya üye olmanın maaş günlerinin sabit olmasını sağlayacağını ve şirketin işçilerin çalışma yerlerini istediği gibi değiştiremeyeceğini anlatmıştı bize; ancak birkaç ay önce hastanedeki yeni ihale nedeniyle işsiz kaldı.

10 YILLIK ÇALIŞMAYA 2 YILLIK TAZMİNAT!

Bütün çalışanlara çıkış veren firma isteyenleri tekrar işe alabileceğini, işten çıkanlara da yalnızca kendi bünyesinde çalıştıkları sürenin tazminatını ödeyeceğini söylemiş. Sevda ve 4 arkadaşı hastanenin taşınması ve kendilerini gönderecekleri yerin belli olmaması nedeniyle işten çıkışlarını almışlar o süreçte. Ancak 10 yıldır aynı hastanede çalışan Sevda’ya firma 2 yılı kapsayan sürenin tazminatını ödemeyi teklif etmiş. Bazı arkadaşlarının 20-22 yıllık personeller olduğunu anlatan Sevda bu tazminatı kabul etmediklerini ve Sağlık Bakanlığı ile hastaneye dava açtıklarını söylüyor.

DERDİNİ ANLATACAK MUHATAP YOK!
“Bağlı bulunduğumuz firma teminatımızı hastaneye yatırdı, hastane bize bu parayı ödemiyor” diyerek kadrolu olmadıkları için muhatap bile alınmadıklarını vurguluyor. Hastanenin taşınacağını ve kadrolu personellerin taşınan hastaneyle birlikte gideceğini, kendilerinin kadrosu olmadığı için nereye gideceklerinin belli bile olmadığını, hastanenin kendilerine sahip çıkmadığını söylüyor. Sadece yemekhane değil ameliyathanede de aynı durumun söz konusu olduğunu ve ameliyathane personelinin 2 aydır maaş alamadığını da sözlerine ekliyor.
FİRMA VE HASTANENİN DANIŞIKLI DÖVÜŞÜ

Hastanenin sendikayı kabul etmediğinin, sendikalı olunca mesai ücretlerinin iki katına yükselmesiyle firmanın da sendikayı kabul etmediğinin altını çiziyor. “Aralarında resmen danışıklı dövüş var. Hastane firmayı, firma hastaneyi suçluyor” diye anlatan Sevda, arkadaşlarıyla birlikte açtıkları davanın sonuçlanmasını bekliyor.

İlgili haberler
Taşeron işçi kadınlar: Bizimki yaşamak değil nefes...

Sincan'daki taşeron işçi kadınlar: 'Pek çok okulda , ücretler bankaya 2 bin 20 lira olarak yatarken,...

‘Taşeronu kaldırdık’ deyince televizyonu kaldırıp...

Ayşe ve Emine iki komşular. Biri taşeron işçi diğeri ev kadını. Daha önce ek gelir olsun diye mantı...

Sağlık emekçisi kadınlar ücretsiz kreş hakkı, ücre...

Biz 24 saat hizmet verirken, hastane kreşi neden 24 saat hizmet vermiyor?.. Çalıştığımız hastaneler...

SAĞLIK İŞÇİSİ KADINLAR: İş yoğun, ücret düşük, hak...

Ankara’nın çeşitli hastanelerinde farklı statülerde ve alanlarda çalışan kadın işçilerle çalışma koş...

Sağlık çalışanları ‘sağlık olsun’ diyemiyor, neden...

‘Biz sağlık çalışanları, kendi sağlığımızın da dikkate alınmasını istiyoruz. Hakaretler duymak istem...

Tuvaletten dinlenme odası!

DEÜ Hastanesinde çalışan temizlik işçisi bir kadın ne kadar aşağılayıcı koşullarda çalışmak zorunda...