Dayanışma nedir bilen, dayanışmadan vazgeçmeyen Mihri
Yoksulluk dolu yaşamı mücadeleyle geçmiş bir kadın Mihri. Şimdi o mücadeleyi çalıştığı deri fabrikasındaki tüm işçilerin sendikalaşması için veriyor.

49 yaşında KT Deri işçisi Mihri’nin yaşamı mücadele etmekle geçmiş. Her koşulda ayakta kalmayı, direnmeyi asla bırakmamış. Mihri, 23 yaşında evlenip 5 yıl sonra ise boşanmış eşinden. 4 çocuğuna bakabilmek için konfeksiyondan kafeye, gündelik temizlik işlerinden matbaaya, tarlaya kadar birçok farklı işte çalışmış. Hiç yılmamış, pes etmemiş. Şimdi de işyerinde süren sendikal mücadelenin bir parçası. 

YOKLUK İÇİNDE 4 ÇOCUK

Boşanma süreciyle hikayesini anlatmaya başlıyor Mihri, “5 yıl evli kaldım, 11 kez ev değiştirdik. Eşimden ayrılmadan önce 3 çocuğum vardı, dördüncüye de 6,5 aylık hamileydim. Bir gün cüzdanında başka bir kadının fotoğrafını gördüm ve öğrendim ki eşim beni aldatıyor. Anladım ki, o kadın hayatına girdiğinden beri eve bakmayı kesmişti, ne zaman sorsam parası yoktu, eve getireceği yiyecek yoktu. Dükkanaçmışltı bir adamla ortak, dükkana depozito vermek için evdeki çamaşır makinemi bile aldı sattı, yenisini getirmek üzere. Tabii ne makine geldi ne bir şey…”

Eşinin kendisini ikna etmeye çalıştığını söyleyen Mihri aslında çocuklarının mağdur olacağını düşünerek ‘inanmış gibi’ yapmış; “O fotoğrafı gördüğüm gün abime haber verdim, eve geldi. Sofranın boş, çocukların aç olduğunu da görünce çıktı, yarım saat sonra geri geldi, elinde bir poşet lahmacun. Çocuklara getirmiş. Oturdu yedi çocuklar, abim ağladı ben de ağladım. O kadar zordu ki. Benim en büyük kızım o zamanlarda 5 yaşındaydı, o bana hem arkadaş, hem anne, hem kardeş oldu, hep yanımda oldu. Ben bir ağladıysam o daha da ağladı.”

Bu zorluklar içinde 18 gün boyunca evde çocuklarıyla yalnız kaldığını anlatıyor. Çocuklara yiyecek bulmakta zorlandığını, günlerceeve ekmek bile alamadıklarını, hatta o süreçte aynı zamanda hamile olduğu için de hastalandığını söylüyor. “Günlerdir bakkala gitmediğimiz için bakkal fark etmiş, bir gün camı tıklattı biri, bir baktım bakkalın eşi. Sen günlerdir markete gelmiyorsun dedi, ekmek, bisküvi, makarna, margarin, salça filan koymuş poşete.” Bakkalın eşinin yiyecek getirdiği gün eski eşinin de eve geldiğini, kendisiyle konuşup diğer kadını da kabul etmesini istediğini söylüyor Mihri, ‘Tabii ki bunu kesinlikle kabul etmedim’ diyor.

DAYANIŞMA İLE KURULAN BİR HAYAT

Bir süre sonra köye dönüyor Mihri,“Otobüsten indim, çocuklar yanımda, bir de küçük valiz. Allah’ım dedim ben ne yapacağım burada. Köydeki evin altında bir ahır vardı, o ahırı temizledim, toparladım, kendimize yer yaptım. 100 hanelik bir köydü bizim köyümüz, köylüler ‘Evde ne varsa paylaşalım’ deyip yiyecek, eşya bir sürü şey toplamışlardı. Bu dayanışmayla köyde çok kısa sürede düzene soktum her şeyi. Çocuklar okula başladı, ben de köylülerin tarlalarında çalıştım. İş bitince hem para verirlerdi hem de yiyecek. O parayla çatıya muşamba aldım, televizyon aldım. Bir gün piknik yapılacak diye para toplanıyormuş köyde, hatta abimden de gelip para almışlar. Meğer parayı bana topluyorlarmış, bana verdiler.”

Yapılan hiçbir iyiliği unutmadığını, ama hiçbirinin de altında kalmadığını söylüyor:“Köyde hiç darlık çekmedim, herkes destek oldu. Ama benim de kimseye boynum eğri kalmadı, İstanbul’a gelene kadar köydeki herkesin işini yaptım, yoncasını, buğdayını topladım. Ağaçların tepesinden koca bahçede elma indirmeye giderdim. Çobanlık bile yaptım. Hatta tarlalarda çalışırken çocukların okuduğu köy okulunda hademelik yaptım. Kimseye borçlu kalmadım. Her gün çalışıyordum, yorgunluk nedir bilmiyordum. Ama şimdi biliyorum. Hem de çok iyi biliyorum.”

7 YIL SONRA YENİDEN İSTANBUL YOLLARI...

Köydeki 7 yıldan sonra yeniden İstanbul’a dönmeye karar veriyor Mihri: “Aslında İstanbul'dan ayrılınca bir daha geri dönmemek üzere yemin etmiştim ama hayat işte… İstanbul’a döndükten sonra yeniden evlendim. Hatta hiç unutmam otobüsten indik, o zaman, şu anki eşim karşıladı bizi, aldı çocukları da beni de lokantaya götürdü. Çorba söyledi çocuklara. Eşimin de bir kızı vardı. Başta acaba nasıl olur diye düşünmüştüm ama eşim o kadar iyi bir insandı ki... Çocuklarımız birlikte büyüdü, kardeş ayrımı nedir hiç bilmediler.”

YILDIRMALARA RAĞMEN SENDİKAL MÜCADELEDE

Mihri İstanbul’a döndükten sonra birçok yerde devam ediyor çalışmaya. İlk önce merdiven silmeye başlıyor, ev geçimine yetmeyince matbaada iş bulup orada 6 yıl çalışıyor. Matbaa el değiştirince, bu kez bir televizyon kanalında çalışmaya başlıyor. “TV kanalından sonra Mecidiyeköy’de kafede çalıştım 9 ay. Yol uzun olunca baktım olmuyor, gündelik işlere gitmeye başladım. Son olarak da 4 yıldır seninle tanıştığımız yerde, KT Deri’de çalışıyorum.”

Mihri şu an kapısının önünde işçilerin direnişte olduğu fabrikada birkaç ay öncesine kadar iki kızıyla birlikte çalışıyordu. Sendikalaştıkları için işten atılan arkadaşlarına kızlarıyla birlikte destek veriyordu. Patron, gözlerini korkutmak, arkadaşlarına verdiği desteği çekmesi için kızlarından birini işten çıkmaya zorladı, diğerini ise işten attı, üstelik işten atmaların yasak olduğu pandemi sürecinde. Fakat Mihri hiç geri adım atmadı. Kızları işten atılmasına rağmen o her gün her molada çadıra, işten atılan arkadaşlarına desteğe gitmeye devam ediyor. Onun için bu işin tek çözümü yan yana mücadele edip birlik olmak.

‘O GÜN BUGÜNDÜR ARKADAŞLARIMIZIN YANINDAYIZ’
Mihri, KT Deri işçilerinin direnişlerinin nedenlerini şöyle anlatmıştı daha önce: “İlk girdiğimiz zaman maaşlarımız çok düşüktü, asgari ücret alıyorduk. Burada birinci ayakçı dedikleri işçiler bile asgari ücretten biraz daha fazla maaş alıyordu. İzin alamıyorduk, mesailerimiz çoktu. Hafta içi akşam 21.00’e kadar, hafta sonu hem cumartesi hem pazar... Biz bunların üzerine sendikalaşmak istedik, DERİTEKS’e gittik. Ama sonrasında bir şey değişmedi. İki arkadaşımızı kaybettik burada kovid yüzünden. Sorun olduğunda ulaşamadık. Sonra arkadaşlarla haberleştik, toplu halde DİSK/Tekstil’e gittik. Patron duydu sendikaya gittiğimizi ve toplantı yaptı. DİSK’i kesinlikle kabul etmediğini söyledi. Biz de bunun üzerine ‘Hiçbir sendika olmasın, ama koşullarımızı iyileştirin’ dedik, onu da kabul etmedi. ‘Çalışan çalışır, çalışmayan tazminatını alır gider, benim 2 yıl itiraz etme hakkım var’ deyince biz de karşı geldik. Sonra bir anda duyduk ki 2 arkadaşımızı kapının önüne koymuşlar, o gün bugündür biz de burada, arkadaşlarımızın yanındayız.”

Fotoğraf: Ekmek veGül

İlgili haberler
KT Deri işçisi Mihri: Sorunlar ancak birlik olursa...

Sendikalaştıkları için işten atılan ve direnişe geçen KT Deri işçilerinden Mihri: ‘Sorunlar ancak bi...

2 işçiyi işten atan KT Deri hakkında H&M’in deneti...

DİSK/Tekstil üyesi iki işçiyi haksız yere işten atan ve sendikayı tanımayan KT Deri’de yapılan denet...