Almastı Çerkes Kadın Hareketi kuruldu: 'Duyulmayan bir sesin duyulması zorunluluk haline geldi'
Bir grup Çerkes kadın, şiddet ve baskıya karşı harekete geçti ve 'Almastı Çerkes Kadın Hareketi'ni kurdu.

"Almastı Çerkes Kadın Hareketi" bir grup Çerkes kadın tarafından "bir özne olarak ‘kuğu gibi süzülmeyen’ Çerkes kadınlarının sesini" duyurmak, Çerkes kadınların Türkiye'deki antidemokratik uygulamalarla birleşen geleneksel referanslar altında ezilen kadınların yaşadıklarını görünür kılmak amacıyla kuruldu.

Açıklamalarında Çerkes geleneğinin ve toplumun Çerkes kadınlara dayattığı rollerden bahseden Almasti Çerkes Kadın Hareketi "toplumsal cinsiyet eşitsizliği ile mücadele edelim, içinde bulunduğumuz ülkede sistematikleşen kadına karşı şiddete karşı kendi toplumumuzdan başlayarak mücadele edelim!" çağrısında bulunmaktadır: "Xabze kadınlar için bir baskı mekanizmasına dönüşmüştür. Gelenekler; onları geçmişi sorgulayarak dönüştürmeyen her toplumda olduğu gibi kadını yok sayıp ikinci plana itmektedir. Xabze’de kadına biçilen ‘hizmet etme’ rolü günümüzde yabancılara karşı eşitlik anlatısına dönüştürülmüştür. Kadın bu rol ile yaşar ve bu rol ile ölür. Çocuğu öldüğünde ağlamaz, hakkı yenildiğinde konuşmaz, işten yorulmaz, erkeklerden sonra sofraya oturur… Köylerde günlük hayatın bütün iş yükü kadının üzerindedir. Geleneksel kültür diye güzellenen şeyin kadınlar açısından anlamı budur. İşin şehirlere aktarılan kısmı ise; dernekçi söylemin oryantalist Çerkes kızı imgesi ile bütünleşmesi olmuştur. Yaratılan bir imge vardır: Çerkes kızı güzeldir, zariftir, incedir, hareketleri ölçülüdür, marifetlidir, kahkaha atmaz ve yüksek sesle konuşmaz… Çerkes kızı imgesine dair, internette kısa bir arama ile herkesin ulaşacağı sonuç budur ve oryantalist bir bakış açısına hizmet eder. Tıpkı Çerkes kadını denince Osmanlı Sarayı’nın haremlerinin akla gelmesi gibi. Bu nitelikler, Çerkes kadınının sanki kişiliği, istekleri, karşı fikirleri yokmuş gibi sadece ‘görüntü’ olarak var olmasına yol açmıştır.
Ve artık duyulmayan bir sesin duyulması da zorunluluk hâline gelmiştir: Kadınların sesinin! Bir özne olarak ‘kuğu gibi süzülmeyen’ Çerkes kadınlarının sesinin!"

İlgili haberler
‘Ötekinin’ hayatını başarıyla anlatan bir yazar: G...

Kıbrıs’ta doğan, yaşamının büyük kısmını Almanya’da geçien Grace Rasp-Nuri eserlerinde farklı kültür...

Bu enkazı biz kaldıracağız!

25 Kasım, tüm dünyada kadınların bu dünyanın halklar için; kadınlar ve çocuklar için ‘enkaz’ haline...

Olmayan masalın kahramanları ‘Kız Kardeşler’

‘Gitmek’ kavramı üzerinden şekillenen bu ‘dönüş’ hikayesinin atmosferini ve duygusunu karakterler üz...