Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Merkezi Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı çağrısıyla 81 ilde yapılması planlanan Aile Çalıştayına dair basın açıklaması yayınladı. Diyarbakır Barosu, Diyarbakır’da gerçekleşen çalıştaya davet edilmemişti. Basın açıklamasında çalıştayların baroları ve kadın örgütlerini dışarda bırakarak düzenlenmesine tepki gösterildi, kadınların haklarına saldırılara karşı durulacağı ifade edildi.

“ÇALIŞTAY RAPORLARI GİZLENİYOR”

“Aile değil İstanbul Sözleşmesi yaşatır” başlıklı açıklamada seçimlerden itibaren gündemde tutulan nafaka hakkı, karma eğitim tartışmaları ve Medeni Kanun'u değiştirecek düzenlemelerin bir bütün halinde, “Aile Çalıştayı” ismiyle düzenlenen toplantılarda Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bünyesinde tartışıldığı belirtildi.
81 ilde yapılması hedeflenen, onlarca ilde ve Diyarbakır'da yapılan çalıştaylara baroların kadın hakları merkezlerinin ve kadın örgütlerinin katılımının sağlanmadığı vurgulanarak, “Kadınların en temel haklarının tartışıldığı, kanun değişikliklerinin önerildiği bu toplantılarda ne gibi kararlar alındığını bilememekteyiz. Zira toplantı raporları gizli tutulmakta ve kamuoyuyla paylaşılmamaktadır. Ancak yapılan çalıştaylarda aile kavramı üzerinden kadınların toplumsal rolünün kısıtlandığını, cinsiyetçi ve ayrımcı ifadelerle hak ve özgürlüklerinin Anayasa'ya aykırı bir biçimde yeniden tanımlandığını, kız çocuklarının eğitim haklarının tartışmaya açıldığını basına yansıdığı kadarıyla bilmekteyiz. Öncelikle alınan bütün kararların ivedilikle kamuoyuyla paylaşılmasını, bu toplantıların amaç, konu ve düzenleniş biçimlerinin kamuoyu önünde tartışılmasını talep etmekteyiz” dendi.

“ÖNCELİKLİ GÜNDEMİMİZ ARTAN ŞİDDEN VE KADIN CİNAYETLERİDİR”

Medeni Kanun tartışmalarında kadın hukukçuların dışarıda bırakılmasının kabul edilemeyeceğinin, kanunda yer alan her hak ve kazanımın mücadele sonucu elde edildiğinin ve toplumun bir kısmının ya da yöneticilerin insafına bırakılmayacağının altı çizildi. “Ayrıca defaatle hatırlatmak isteriz ki öncelikli gündemimiz giderek artan ev içi şiddet, kadın cinayetleri ve İstanbul Sözleşmesi'nden çekildikten sonra uygulanamayan 6284 sayılı Kanun nedeniyle söz konusu şiddetin önlenememesi ve cezasızlık politikalarının norm haline gelmesidir. Bu nedenle her fırsatta dile getirdiğimiz gibi İstanbul Sözleşmesi'nin yeniden uygulanması için bütün sorumlu ve yetkililere çağrıda bulunuyor, kadınların aleyhine kurulan her söze, yapılan her eyleme karşı mücadele edeceğimizi yineliyoruz” ifadeleri kullanıldı.

EŞİK: LAİK HUKUK SİSTEMİ HEDEFTE
Eşitlik İçin Kadın Platformu çalıştaylara ilişkin şu açıklamayı yaptı:
“Hedefte Medeni Yasa ve Laik Hukuk Sistemi Var! Adalet Bakanı Medeni Yasa‘yı sil baştan yazmaktan bahsederken bu çalıştayların tesadüf olduğunu düşünmek safdillik olur. Çalıştaylar aile hukukunu, evlenmeyi, boşanmayı, nafakayı, velayeti, kadına karşı şiddeti dini hukukla düzenleme, İstanbul Sözleşmesi’ne yaptığınız gibi 6284'ü de yürürlükten kaldırma hazırlıklarının bir parçası mı? Amacınız Medeni Yasa’yı toptan değiştirme hazırlığı yapmaksa bir kez daha söyleyelim: Kadınların yüzlerce yıllık mücadelesinin ürünü olan Medeni Yasa‘yı silip, yeniden yazmaya kalkıştığınız anda Türkiye’nin tüm kadınlarını karşınızda bulursunuz! Aile Çalıştayları ile "Aile Vizyon Belgesi"nin yolu döşeniyormuş. Haklarımızı gasp etmenin adı bu kez de "vizyon belgesi" mi olacak? Bağımsız kadın örgütlerinin hiçbirinin, baroların pek çoğunun davet edilmediği, Diyanetin baş köşeye yerleştiği çalıştaylarla "sivil toplum kuruluşları, akademisyenler ve toplumun diğer kesimlerinin" dahil edildiği bir "istişare mekanizması" oluşturulmuş. Gelecek ay Ankara'da düzenlenecek "aile şurası" sonrasında gerçekleştirilecek politika ve sunulacak hizmetlere yön verecek "aile vizyon belgesi” mi?”

Fotoğraf: Ekmek ve Gül