‘İşçi çok öfkeli kıvılcım bekliyor’
Ekonomik kriz, 1 Mayıs yasağı, pandemide gözetilmemek… İstanbul’da çalışan ve işçilerin iktidara öfkesinin her an büyüdüğünü söyleyen bir işçi kadın anlatıyor…

Tüm ülkede, sosyal güvencesiz kapanma yarın başlıyor. Bu kapanma ile birlikte 1 Mayıs çalışmaları da yasaklandı. 1 Mayıs öncesinde kendilerine hiç ‘kısıtlama’ gelmeyen ve sürekli çalışmak zorunda bırakılan işçi kadınlarla, ‘Kapanmayı’ konuştuk ve 1 Mayıs taleplerini sorduk.

Medine, 5 yıldır bir metal fabrikasında çalışıyor. Salgının başlamasıyla önce senelik izinleri kullandırılmış. Yıllık izin bitince kısa çalışma ödeneği kapsamına alınmış, sonrasında da ücretsiz izin… “Ekmek küçüldükçe küçüldü” diyor Medine, “Bir de üstüne ‘Ne zaman salgına yakalanacağım’ korkusu derken fabrikanın yarısından fazlası korona olduk. Hafif olanları on gün içinde işbaşı yaptırdılar. İşçiler ne yapsın? İşimizi kaybetme korkusuyla sesimizi çıkartamıyoruz. Evde iki çocuk ekmek bekliyor. Ben şanslı sayılırdım çünkü eşim de sadece 3 ay işsiz kaldı. Ama aylardır evinde tek kişi çalışan çok arkadaşımız var. İşçiler çok öfkeli. Bir kıvılcım olsa azıcık bir umut görse işçiler patlayacak. Kaybedecek çok bir şey kalmadı. Ve bu nedenle yasakladılar 1 Mayıs’ı. Çünkü işçiden çıkacak sesin onlara iyi gelmeyeceğini biliyorlar” diyor.

‘AK PARTİ’NİN ADINI ANMAK İSTEMİYORLAR’

Sevgi; Tekstil İşçisi. Siyasetten pek anlamadığını söylüyor. Ancak ‘Ülkeye şöyle bir baktığında’ ülkenin iyi bir yere gitmediğini gördüğünü söylüyor. “Dün AK Parti diye kendini paralayanların bile artık Ak Parti’nin adını bile anmak istemediklerini görüyorum” diyor ve ekliyor: “17 yıldır işçilik yapıyorum çok fabrikada çalıştım ama hiçbir zaman böyle kötü bir dönem görmedim. Aldığımız ücret elimizde iki günde eriyip gidiyor. Artık maaş ayın ilk 10 gününde bitiyor kalan 20 günü borç harçla tamamlıyoruz. Ben eşimden 3 yıl önce boşandım, evim kira, 1 çocuğum var. Annem çocuğuma bakmazsa çalışamam bile. Haftanın 6 günü de fazla mesai yapıyorum ama yine de yok, yetişemiyorum. Birlikte çalıştığım birçok işçi de benimle aynı durumda kimse mutlu değil. Kaç gündür fabrikada kayıp paraların muhabbeti dönüyor. Eskiden olsa işçilerin arasında kavga çıkardı ama şimdi sadece eleştirenlerin sesini duyuyorum. Bence mücadele günü ve dayanışma bayramı olan 1 Mayıs’ı işçilerin taleplerini duyurmamak için yasakladılar. Bunu samimi bulmuyorum.”

‘KOVİD OLDUĞUMDA TEK KORKUM İŞİMİ KAYBETMEK OLDU’

Arzu, geçen yıl koronaya yakalanmış çok ağrılı ve zor geçirmiş. O günleri anlatırken gözleri doluyor. “Hastalıkla uğraşırken tek korkum bu işi kaybeder miyim’ oldu” diyor. Şunları anlatıyor: “Çünkü daha 6 aydır çalışıyordum ve çok zor bulmuştum bu işi. Sendikalı bir fabrikada çalışıyordum ve İyileşip işe döndüğümde 2020 yılı 1 Mayıs’ına bir hafta vardı. İşyeri temsilcileri bildiri dağıttı, ama ne tam kapanma talebine değinilmiş ne de işçilerin hayatını riske atan patronlara ve hükümete tek laf edilmemişti. Örgütlü bir fabrikada bizlere dağıtılan bildiri de tek bir somut talep yer almıyordu. Ama biz işçiler buna rağmen iş yerinde yapılan kutlamaya katıldık. Üstelik gayet mesafeyi koruyarak ayrı ayrı durarak yaptık. Bugün ise yasak diyorlar ama kongreler yapıldı hem de çok kalabalıktı. Bu virüs ne oldu da 1 Mayıs’ta bulaşma kararı aldı?”

Arzu bu durumdan sendikaları da sorumlu tutuyor. “İşçilere sahip çıkmadılar çıkmıyorlar. Bana talebin ne? diye hiç soran olmadı. Eğer sormuş olsalardı ilk şunu söylerdik haklarımız güvence altına alınsın, maaşlarımız ödensin ve tam kapanma olsun. Bu sözün arkasında duran kimse olmadığı için işçiler tam kapanmaya karşılar. Çünkü biliyoruz ki bir ay çalışmazsak aç kalırız.”

Fotoğraf: DHA

İlgili haberler
1 Mayıs'a giderken kadın işçiler

Son bir yılda kadın işçiler neler yaşadı, 1 Mayıs’a giderken talepleri neler? Deri, Dokuma ve Teksti...

Tuzluçayır'da kadınların 1 Mayıs'ı engel tanımadı:...

Tuzluçayır Kadınları Dayanışma Derneği: ‘Kadınları eve hapsetmeye çalışan, istihdama katılmasını eng...

Tek adamın kararı, kadınların hayatı, hepimizin 1...

Kadınların kazanımlarını açık hedef haline getiren, hükümetin önüne gericilik programlarını koyan çe...