‘Kadınlar kimseye muhtaç olmamalı’
Nursen Karaca ‘kadınlar yapamaz’ denilen döşemecilikte 25 yıldır çalışıyor. ‘Yemek-bulaşık için gelmedik dünyaya’ diyen Karaca, işte değil ama çocukların bakım sorunu nedeniyle epey zorluk yaşamış.

Kadınlara yakıştırılmayan zanaatlardan biridir döşemecilik. Evin her şeyiyle kadın ilgilenir de onların üretiminde rol düşmez kadınlara. Varsa yoksa yemek, temizlik, çocuk bakımı… Ancak o yakıştırılmayan işi gayet de layıkıyla yapan kadınlar var. 54 yaşında iki çocuk annesi Nursen Karaca bunlardan biri. Kendisi Naldöken’deki atölyesinde döşemecilik yapıyor. Mahalleye gittiğimizde tesadüfen karşılaştık, elinde bir sandalye kumaş döşüyordu Nursen Karaca. Ne yalan söyleyelim önyargıları yıkan kadınları gördüğümde çok keyifleniyorum. Bu keyifle başlıyoruz sohbete…

Her şey eşinin ayağının kırılmasıyla başlıyor. “İki çocuk var, eve ekmek götürmek, işleri söz verilen tarihte yetiştirmek lazım. Ona yardımcı olmak maksadıyla başladım. Yardım edeyim derken ben devam ettim. 25 yıldır severek de yapıyorum” diyor.


YEMEK-BULAŞIK İÇİN GELMEDİK DÜNYAYA
Bazı işlerin kadınlara yakıştırılmadığını hatırlatarak, işinde kadın olduğu için zorluk yaşayıp yaşamadığını soruyoruz Karacaya, “Yakıştıran olsa da gerçek o değil” diyor ve devam ediyor. “Onun da iki eli var, benim de iki elim var. O da araba kullanıyor, ben de kullanıyorum. Tornacı kadın var benim bildiğim. Sırf yemek yapıp bulaşık yıkamak değil kadının yapabildiği. Üstelik bunlar için de gelmedik dünyaya.” İş yaşamında önyargılarla karşılaşmadığını dile getiren Karaca, “Kadın olduğum için mesleğimde ayrımcılığa, önyargılara rastlamadım. Belki de daha çok kadınlarla iş yaptığım için, bilemiyorum. Kadın kadının dilinden anlar derler ya. Daha rahat anlatıyorlar dertlerini. Birbirimizin dilinden anladığımız için daha çok güveniyorlar. Yaptığım işi takdir ediyorlar” diye konuşuyor.

‘ÇOCUKLARI KOLİNİN İÇİNE KOYUYORDUM’
Döşemeciliğin her iş kadar zor olduğunu, öğrenildiğinde o zorlukların üstesinden gelindiğini söylüyor Nursen Karaca, “İşten değil de çocuklardan dolayı zorlanıyordum. 2 çocuk var, çocuklar ufakken bakacak kimse olmadığı için zorlanıyordum. Kolinin içine çocukları koyuyordum, yanımda duruyorlardı. Şimdi büyüdüler biri askerden yeni geldi, biri yeni gidecek. Liseye kadar okudular. Çalışıyorlar. O zorluk kalmadı. Şimdi ise evlenecekler. Sigortam, emekliliğim yok. Ömür boyu çalışacağız yani. Elim ayağım tuttuğu sürece çalışacağım. Eşim emekli en azından onun sağlık hakkından faydalanıyoruz. Ayağım sakat aslında ayakta durmamam lazım. Eşimin de ayağı sakat. Ama hayat giderek daha da zorlaşıyor. Ne kadar çalışıp çabalarsan çabala yetmiyor, insan gibi yaşamaya” diyor.

HEPİMİZ ÇALIŞIYORUZ GENE DE GEÇİNEMİYORUZ
Hükümetin kadını ev ve anneliğe sıkıştıran politikalarını da eleştiren Karaca, “Ben rahat olsam, geçim şartları dört dörtlük olsa otururum evde. Ama geçim şartları mecbur kılıyor. Mecbur çalışıyoruz. Şu an bile zor geçiniyoruz. Evim kira, dışarı çıkıp el mi açayım ne yapayım. 25 yıldır çalışıyorum bir emekliliğim yok. Bağkur’um vardı, doğum borçlanmasıyla birlikte emekli olabilirdim ama sistemde görünmediği için olamıyorum. Bırak evde oturmayı hepimiz çalışıyoruz gene de geçinemiyoruz” diyor. Kadına yönelik şiddetin bir nedeninin kadının erkeğe bağımlılığı olduğunu vurgulayan Karaca, hükümetin kadını korumak için eğitim ve istihdam olanaklarını artırması gerektirdiğini ifade ediyor.

KADINLAR KİMSEYE MUHTAÇ OLMAMALI
Nursen Karaca’nın bir de kadınlara çağrısı var; “Kadınlar kimseye muhtaç olmamalı, tavsiyem boş durmasınlar. Eşime bir şey olmuş olsa ben yine yaparım bu işi. Kimseye muhtaç olmamak lazım, hiç değilse alnımın terini yiyorum. Güçlü olmalı kadınlar, ayakta durmak için kadın işi erkek işi demeden ne iş olursa olsun yapmak lazım. Yaptığım işten gurur duyuyorum ben. Onlar da hiçbir şeyden utanmasınlar. Çok eziyorlar kadınları. Ezilmemek için çalışmalı ve bileşmeliyiz.”

İlgili haberler
Demirci Gülcan’ın önyargılara karşı direnişi

“Çeliğin mazisi hoşuma gidiyor. O sert görünümlü, soğuk madde, ateşle buluştuğunda yumuşayıp şekil a...

Kim ne der diye düşünmeyi bıraktım, özgürleştim

Sincan’da usta bir oto lastikçi olan Gülseren namı diğer Gül abla ile tanıştınız mı?

‘Nasıl yapacağız Gülsen Abla?’

13 yaşında oturmuş Gülsen tezgahın başına, şimdi 40’ında. Artık çocuk değil, haklarını bilen bir işç...