‘Daha önce başarmıştım, tekrar başarırım’
‘Yıllardır verdiğim yaşam mücadelesinin küçük bir kısmını Ekmek ve Gül dergisinde paylaşmak istiyorum. Belki de birçok kadına umut olur hikayem.’

Eski eşim M.S. ile 22 yaşında evlendim. Diyarbakır’ın köklü ailelerinden birindendi. Yıllarca şiddetine maruz kaldım. Sadece psikolojik olarak değil bedensel olarak da devam eden acımasız işkencelerine... “Peki neden kaçmıyordun?” diyen çok kişi oldu. Çünkü nefes alma sebebim; çocuklarım vardı.

Bir gece M.S şiddet uygulamıştı bana. En büyük oğlum 9 yaşındaydı o zaman, şahit oldu yaşadığıma. Sabah oğlum, “Bu ne biçim babadır? Neden gitmiyorsun, boşanmıyorsun” dedi bana. Gidersem onları benden alacaklarını söylediğimde, “Anne git ben her şeyi biliyorum, kardeşlerime bakarım. Büyüdük mü onları da alır gelirim yanına” demişti.

‘OĞLUM GÜÇ VERDİ’

Tek korkum bu değildi. M.S. ve ailesinde töre vardı ve boşanma yoktu. Bunu yapacak kadının cezası kesindi ve ölümdü. Ama 9 yaşındaki oğlum o kadar güç verdi ki o an karar verdim. Çıkıp geldim önce kardeşimin yanına. Kan bağım olan bütün kadınlar ağlıyordu. Kuzenim bana “Abla seni öldürecekler” dedi. Bunların farkındaydım, bir kadın ne yaşamalı ki öleceğini bile bile böyle bir karar alır?

Bir tekstilde ortacı olarak ise başladım. Kredi çekip bir gece kondu tuttum. Taksitle ikinci el birkaç parça eşya aldım. En küçük oğlum 5 aylıktı. Tanımadığım komşuma bakıcılık yapmasını söylemiştim. Düzenim kuruluyordu, kurdum da. Çok mutluydum, huzurluydum. Bir yıl içinde her şey yoluna girmişti. Velayet davası açmıştım, kredi çekip avukat tutmuştum. Ancak avukatım karşı tarafla işbirliği yaptı. Çok zor bir velayet davasıydı, yeni avukat tutacak param da yoktu. Kendi savunmamı kendim yaptım. Video, resim; yıllardır topladığım bütün kanıtlarımla ve kazandım, vazgeçmedim.

‘ÜMİTSİZ DEĞİLİM’

Sonra Kovid’e yakalandım. Aylarca hastanede yattım. Hiç kimsenin desteği olmadı. Çocuklarım komşumda kaldı bir ay. Ama çaresizlik öyle bir şey ki zorluluklarla aldığım çocuklarımı kendi rızamla babalarına verdim. Tedavim 1 yıldan fazla sürdü. Bu süreçte ikna etti beni, “Tekrar gel, sadece annelik yap” diye. Kabul ettim. Gerçi başka seçeneğim de yoktu. Hastalık çok ağırdı ve hasar bıraktı bende. Döndükten sonra cehennemin dibini yaşattı bana. Polisten yardım istedim ve ŞÖNİM’e ait bir yerde 6 ay kaldık çocuklarımla. Erkek çocuklarının yaş sınırı vardı. Oğlumu sevgi evine yerleştireceklerdi. Kabul etmedim ve derhal çıkış kararı aldım.

Çocuklarımla iki gün sokakta kaldık. Kredi çekip bir ev tuttum. İniş çıkışlarla bir düzen kurdum. Ama yaşadığım travmadan ötürü erkeklerle bir temas sıkıntım olmuştu, atak geçiriyordum. Otobüse dahi binemiyordum. Bütün erkekleri M.S. gibi görüyordum. Bir avukatla tanıştık, bana destek olup davalarımı üstlenmişti. Zamanla kardeş gibi olduk ve bana neden tedavi olmadığımı sordu.

Tedavi görmeye başlamıştım, gün geçtikçe daha iyi oluyordum. Güzellik uzmanı olmaya karar verdim, 2 yıllık harika bir eğitimim oldu. Küçük oğlum kreşe, büyüğü okula gitti. O kadar düzenli, güzel bir hayatımız olmuştu ki. Yıllarca gizlilik kararıyla yerimizi gizli tuttuk. 4 yıl M.S.’yi görmedim, sanki hayatımda öyle biri olmamış gibi. Unuttum, iyileştim.

Ama tekrar bir kaosun içinde buldum kendimi. Çocuklarımı yeniden aldılar. Çocuklarımı geri alma çabası verirken tekrar şiddete maruz kaldım, canımı zor kurtardım. Şimdi hayatımı düzene koymaya çalışıyorum. Kendimi toparlayınca yeniden çocuklarımı yanıma alacağım. Çok zorlu süreçler yaşadım ama ümitsiz değilim. Daha önce kurtulmayı başarmıştım, yine başarırım.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül

İlgili haberler
Cehennemi anlatmak için 5 dakika

‘Evlatları ile tehdit edilen, dayak yiyen kadınlar mahkemede kendini ifade etme fırsatı bulacak sanı...

Yoksulluk, şiddet, istismar üçgeninde kadınlar ve...

Esenyalı’da ikisi bebek yedi kişinin yaşadığı bir evdeyiz. İstismarın, yoksulluğun, şiddetin, cehale...

Kadınlar eşit, özgür, güvenli, şiddetsiz bir hayat...

8 Mart yaklaşırken Ankara'da kadınlara taleplerini, nasıl bir dünyada yaşamak istediklerini sorduk....