İspanya’da halk kadın cinayetlerine karşı sokaklara döküldü

15 Haziran 2021 19:32

İspanya’da büyük şehirlerde ve pek çok küçük kasaba ve köyde binlerce kadın sokaklara çıktı, kadına yönelik şiddete karşı öfkelerini dile getirdiler.

Derleyen: Bilge Su Yıldırım

Olivia adlı 6 yaşındaki bir kız çocuğunun ölü bedeninin Kanarya Adası açıklarındaki bir deniz yatağında bulunmasının ardından İspanya genelinde halk sokaklara döküldü. Olivia ve bir yaşındaki kız kardeşi Anna, Nisan ayından beri kayıplardı ve babaları Tomás Gimeno tarafından öldürüldükleri düşünülüyordu. Davanın zanlısı baba ortadan kaybolduğu gün kızların annesini arayıp onları bir daha göremeyeceğini söylemişti.

Santa Cruz de Tenerife’nin merkezinde geçtiğimiz Cuma yaklaşık 800 kişi protesto düzenledi. Protestoya katılan iki hukuk öğrencisi, Saray ve Verónica, “Üzgünüz, öfkeliyiz” dediler. Protestodan sadece birkaç kilometre ötede ise Ángeles Alvariño gemisi 1 yaşındaki Anna’nın cesedini aramaya devam ediyordu. Cinayetler karşısında duydukları öfke ve nefreti ifade etmek için sokaklarda olanların çoğu ise genç kadınlardı.

İspanya’da sadece 17 Mayıs haftasında cinsiyet temelli şiddet vakalarında 5 kadın öldürüldü. Kurbanlardan biri hamileydi ve cinayette karnındaki bebek de hayatını kaybetti. O cinayet gününden bu yana gerçekleşen cinsiyet temelli şiddet vakaları ise ülkenin 2021’deki vakalarının yarısını oluşturuyor. 2013’ten beri ülkede 41 çocuk öldürüldü, 2003’ten bu yana ise bu tarz olaylarda 1096 kadın hayatını kaybetti.
Olivia ve Anna’nın ölümleri ardından protestocular sokağa döküldüler ve kızların annesi Beatriz’i desteklediler. Ama o gün halk, aynı zamanda, eski sevgilisi tarafından karnında dört aylık bebeği ile öldürülen 17 yaşındaki Rocío Caíz için de sokaklardaydı. Katil, Rocío’yu Sevilla, Estapa’da yakalayıp katletti, ardından evine gidip uyudu. Cinayeti ancak günler sonra, perşembe akşamı, itiraf etti.

“Onlar bizi öldürüyor, biz ise hayatta kalmak istiyoruz” diyor Madrid Feminist Hareket ve 8-M Kadınlar Günü hareketi üyesi Marta Carramiñana. Bu iki hareket, sosyal medyaya yansıyan öfkeyi eylemlere kanalize eden düzinelerce örgütten yalnızca iki tanesi. Marta, durumu, “Bu adamlar deli ya da hasta değiller, bu adamlar ataerkil düzenin sağlıklı çocukları” dedi.

KADIN CİNAYETLERİNE ÖFKE TÜM ÜLKEYE YAYILDI TÜM ÜLKE SOKAKTAYDI

İspanya’daki başkentlerin yanı sıra pek çok küçük kasaba ve köyde binlerce kadın sokaklara çıktı. Madrid’in merkezinde, Puerta del Sol’da 2 bin kişi yağan yağmura göğüs gererek protestoları sürdürdü. Kalabalık çoğunlukla kadınlardan oluşuyordu ancak katılanlar arasında erkekler ve çocuklar da vardı. Eyleme katılanların arasından 67 yaşındaki Inés Monroy “Canım çok yanıyor” dedi elinde “Rocio, Olivia, Anna. Bu ne zaman duracak? Daha kaçı öldürülecek?” yazan plastik dövizi tutarken.

Endülüs’ün Sevilla kentinde, kadınların gelip mum bıraktığı doğaçlama bir sunak oluşturuldu. Ülkenin diğer ucunda, Galiçya- A Coruña’da ise 80 yaşındaki Pilar protestoların başındaydı. “1988’de psikolojik taciz nedeniyle boşandım ve toplumun ikiyüzlülüğünün acısını çektim” diyordu: “(Yaşadıklarımı) itiraf etmeyi (kilisede) bile bıraktım çünkü rahip bana bütün bunlara katlanmam gerektiğini söyledi. O günden bu yana ilerlediğimizi de sanmıyorum. Kadınları eve geri göndermek isteyen Vox’umuz (aşırı sağ bir parti) var.”

Barselona’da ise, yerel polise göre, yaklaşık 600 kişi protesto için sokaklara çıktı. Çoğu 18 yaşındaki şehir sakini Luca gibi gençlerdi. Luca “Bu yıl şimdiye kadar yaşanan bütün ölümler, bunlar birer skandal! Bu (sokaktaki protesto) bir öfke!” dedi.

Ülkede birkaç aydır kadına yönelik şiddet konusu kamusal söylemde öne çıkıyor. Örneğin medya çalışanı Rocío Carrasco, eski eşi tarafından uğradığı tacizi detaylarıyla anlatmak üzere televizyona çıktı. Yine bu hafta, Flamenko şarkıcısı Diego El Cigala partnerine fiziksel ve psikolojik istismara bulunduğu şikâyet edildikten sonra gözaltına alındı. Serbest bırakıldığında sarf ettiği “Kadınlar her zaman para ister” sözleri ise Tenerife’deki kayıp kızlar davasına yönelik toplumsal tepki sürerken daha da yaygın bir öfkeye neden oldu.

Bask’ın San Sebastián şehrinde cuma günü sloganlar yükseldi: “Biz ölmüyoruz, onlar bizi öldürüyorlar!” Protesto “Bir kişi daha eksilmeyeceğiz!” haykırışları ve adalet çağrılarıyla sona erdi. Valensiya’da ise aniden gelişen protestoya binden fazla kişi katıldı. 21 yaşındaki bir öğrenci olan José Fernández, “Dayanışmayı büyütmek ve kadın cinayetlerini kınamak için bugün buraya geldik” dedi.