Devrim ve Suzan, Karakoçan’da yaşayan iki bekar anne. İkisinin de hayatı boşandıktan sonra devam eden şiddetten oldukça etkilenmiş. Pandemi koşullarına ve şiddete rağmen ayakta durmaya çalışıyorlar.

Kadına yönelik her türden şiddetin artışına tanık olduğumuz salgın sürecinde, koşullar ne olursa olsun haklarımız olduğunu hatırlamak ve taleplerimizi yinelemek istedik.

Psikoterapist, öğretim üyesi Dr. Damla Til Öğüt boşanma ve ebeveynlik kitabıyla bilimsel araştırmaların ışığında, boşanma sonrası sağlıklı çocuk yetiştirme konularında yön göstermeyi hedefliyor.

106 yıl geçti 1915’ten bu yana. Ayrımcılık hâlâ devam ederken, bu gerçeği kabul etmemek ve görmezden gelme hali tüm nefretiyle koruyor yerini.

El Emeği pazarında ürünler satan kadınlar pandemi gerekçesiyle uzak bir yere sürülmüş; sadece bir gün satış yapabilecekleri söylenmiş. Kadınlar dertli; ama sadece ekmek parası yüzünden değil!

Sovyetler Birliği, sağlık hizmetlerinin nüfusun tamamına ulaşmasını hedefleyen ve tüm hizmetlerin ücretsiz verildiği ilk ülkedir.

Narlıedere ve Balçova’da 8 Mart çalışmalarına başlayan kadınlar, sorunları birlikte konuşup çözüm önerilerini birlikte tartışmaya çalışıyor.

Belki o mescit odasında paylaşılan taciz ve tecavüz hikayelerini anlatmaya ne ömrüm ne de gücüm yeter ama eminim ki kadın dayanışması ve mücadelesine de bizi ezen bu çarkın gücü yetmeyecek!

Kadınların ve LGBTİ’lerin kendilerini güvenle ifade edebileceği alanların varlığı önemli ancak yeterli değil. Ancak burjuva iktidarı bu yan yana gelişleri bile tehdit ederken ne yapacağız?

'Tüm mesaisini insanın yalnızlığından ve saygınlık arayışından para kazanma üzerine kuran, kendini devrimci sanan soytarılar... Kendine piramit inşa ettiren firavundan ne farkları var?'

İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı kanun, şiddetle mücadele için kadınların elindeki en önemli yasal araçlar. Ama deneyimle biliyoruz ki iyi yasaların olması, etkin somut adımlar için yeterli değil.

Çocuklarla evlenmenin meşrulaştırılması, taciz ve tecavüzün suç listesinden çıkarılması, kadınların açık pazarlarda meta olarak satıldığı karanlık bir çağ, bu yapılarca el oğuşturarak beklenmektedir.

Ekmek zammı önemli! Bir devri kapatan başka bir devir açan olaylara neden olan ekmek ayaklanmalarıyla dolu insanlık tarihi. Çoğuna kadınların öncülük ettiği…

İşçilerin sağlığı, hak ve ücretleri korunmalı, zorunlu hizmetler dışındaki işler durdurulmalı, işten atmalar yasaklanmalı, işçilerin ücretleri ve hakları güvence altına alınmalıdır.

İLEF’li kadınlar olarak temel ihtiyaçlarımız için dayanışma örgütlerken karşımızda temel hijyen ihtiyaçlarımızı erişilemez kılan ve bir kâr aracı olarak gören bir zihniyetle karşı karşıyayız.

Burada daha iyi anladım kadın dayanışmasının önemini. Kadınların bir araya geldiğinde birçok şeyi başarabileceğini ve beraber hareket edildiğinde birçok kazanım elde edilebildiğini daha iyi anladım.

‘Krizin yükünü, yoksulluğun ağırlığını değil evimize ekmek, ruhumuza gül istiyoruz.’

Uzaklaştırma kararı aldırdı, elektronik kelepçe takılması başvurusunda bulundu, hala eski eşinin tacizlerinden ve tehditlerinden kurtulamamış bir kadından mektubumuz var!

Bir yatılı okulda temizlik işçisi olarak çalışıyor Gül. İktidarın lütuf gibi gösterdiği TYP ve İŞKUR ile çalışmaya başlayan arkadaşlarının yaşadıkları ve kendi yaşadığı yoksulluğu anlatıyor.

Engelli genç kadına tecavüz eden erkek serbest, kadın ve ailesi tedirgin, soruşturma aşamasında gerekli sürecin uygulanmaması kadını mağdur etmenin aracına dönüştü.

Editörden