Yeni mezun olduğum için hep reddedildim. CV bırakmak dışında görüşebildiğim ilk yerde ise, mesleğimden çok her işi yapmamı istediler. Ancak umudum hiç bitmedi çünkü yalnız olmadığımı biliyorum.

Türkan’ın gittiği her yerde, gördüğü her haksızlıkla ‘mücadele’ anlayışı, tek tercihi olmuştur hep.

Bardaklarımızda bekleyen yarım kalan çaylar, etraftaki her şey gibi sessiz, mahzun dinliyor Gülsüm’ü... O ise, odanın her köşesinde, yavrusundan bir iz bulma telaşıyla devam ediyor sözlerine.

‘Mesela haftanın 2 veya 3 günü meyve günü, 3 çocuğun meyvesini düşün, yetmiyor. Evde meyve yemek için izin istiyor, beslenme için ertesi güne üzüm kalıp kalmayacağını soruyor.’

Şöyle bir silkelenmenin vakti gelmedi mi sizce? Bahar temizliği misali bütün umutsuzlukları söküp atmanın zamanı gelmedi mi?

Yaşanılan yoksulluğun da yoksulluktan bıkıp çare arayan kadınların sayısının da her geçen gün arttığını bu derneğe gelen kadınlardan görebiliyoruz.

Üniversite öğrencisi kadınlar barınma sorunu yaşıyor, harçlıklar giderlere yetmezken bir de zamlarla fiyatlar arttıkça artıyor.

Hindistan’da kayıt dışı çalışan ev emekçisi kadın sayısı oldukça yüksek. Kadınları cinsel tacizden korumaya ilişkin kanunlar hem yetersiz hem de var olan kanunlar uygulanmıyor.

10 Ekim Ankara Katliamı’nın üzerinden geçen on yıl, yalnızca kayıpların değil, dirayetle sürdürülen bir adalet mücadelesinin de tarihi oldu.

“Bizler her gün başka bir dertle yüz yüze kalırken, bazıları da bize yaşamı dar ederek konforlu bir hayat sürüyor.”

Yerel seçimlerin yakınlaşmasıyla Elazığ'da kadınlar seçimi daha yoğun konuşur oldu. Bu dönem en dikkat çekici şey, genel seçimlerde AKP'yi destekleyen kadınların AKP'ye oy vermek istememesi.

Eğitimdeki dönüşümü velilerle konuştuğumuzda moraller bozuluyor, suratlar düşüyor. ‘Biz onca uğraşıyoruz okusunlar diye, boşuna mı acaba’ diyorlar. Ama değiştirebiliriz, hep birlikte, çoğalarak...

İsimleri aynı, yaşamları benzer üç kadının Esenyalı Kadın Dayanışma Derneğine başvuruyor, Türkiye’de binlerce aynı yaşamı paylaşan kadının hikayesini dinliyoruz.

‘Kürt kadınların uğradığı şiddet karşısında devletin özel önlemler almak gibi bir ödevi var.’

İşçi kadınların aralarındaki sohbetlerden, yaşamlarından, çalışma koşullarından, evlerinden, yoksul mahallelerinden 1 yıllık OHAL tablosu: Herkes düşman diyor, peki gerçek düşman kim?

‘Yemek+servis+maaş+sigorta.’ Sadece kelimelerden oluşan bu iş ilanında aslında bir hizmet ilişkisinde ‘+’ olmaması gereken ifadeler söz konusu.

Tuzla’da sendikalı bir metal fabrikasında yaklaşan TİS süreci öncesi arkadaşlarla kafamızda beliren soruları öğle paydosunda konuştuk.

İngiltere’nin en yoksul kesimlerinden kadınların yaşam süresi 2011’den bu yana gittikçe düşüyor.

Bankacılık için ‘Oh ne güzel iş’ diyorsanız bir kere daha düşünün. Dışı sizi yakıyor, içi bankacı kadınları...

Editörden