DERGİMİZDEN
Yaşadıkları ekonomik sorunun esas sorumlunun yakasına yapışacak gücü, örgütlülüğü olmayan ev sahipleri hukuksal haklarımızı hatırlatılınca çılgına dönüyorlar. Bu çılgınlığa maruz kalan biri de benim.
İranlı yönetmen ve senarist Ali Abbasi’nin Kutsal Örümcek filmi, ülkenin ikinci büyük şehri Meşhed’de 2000-2001 arasında 16 hayat kadının öldürüldüğü bir dizi cinayeti konu alıyor.
Yemyeşil yapraklar mevsimi gelmişken silkelenmemiz, ayağa kalkmamız ve birbirimize sımsıkı sarılmamız lazım. Dallarımızı baltalamaya çalışanlar kökümüzün birbirine örüldüğünü unutabilir.
Bahçemizdeki ağaç mevsimler geçse de yapraklarını dökse de yine elbet yeşermiyor mu? Yeşeriyor.
Yeni asgari ücretin belirlenmesi, geçim derdi bir yana seçimden bu yana yıpranmışlığımızı, aramızda körüklenen kutuplaşmayı aşmaya, birbirimize sarılmaya ihtiyacımız var.
Bugün kalem tutmam gerekirken, elimde makas fabrikada perde kesiyorum.
‘Eğer 30 yaşın üstündeyse buralara mahkum oluyorlar. Bazıları hariç çoğu atölyede sigorta bile yapılmıyor. Burada çalışan işçilerin çoğu gelecekte emekli dahi olamayacak.’
Bekar olmak çoğu zaman iş görüşmelerinde avantaj ama, eh evde bekleyen bir eşiniz ve sorumluluklarınız yok. Bu da esnek çalışma ve düşük ücret için bulunmaz bir nimet.
OSB’de 5 fabrika ve işletme hariç hiçbirinde sendika yok. Patronların tercihi de sendika olmaması zaten. O yüzden özellikle de kadın işçilere sendikadan uzak durmaları tavsiye edilir.
Binanın aynalı camları, modern görünümünün arkasında sömürü gizli. Çay molası 10 dakika, yemek molası da 10 dakika, tuvalet 5 dakika. Bu molalarda cam kenarında ancak bir sigara içebiliyorsun.
Neydi bu ayrımcılık kendi çalışma ortamımız içerisinde? Takım liderlerinizden cinsel taciz görmekti her şeyden önce. Mesajlar almaktı. İşiniz riske girmesin diye kibar kibar reddetmeye çalışmaktı.
Temmuz ayı boyunca belediyenin İZELMAN kreşleri kapalı olduğundan küçük çocuğu olan ve bırakacak bir yeri olmayan kadınlar için daha zor bir ay olacak.
Yaz döneminde çalışan anne olmak... Nasıl gelelim bu sorunun cevabına…
Ekmekten bile alınan vergilerin çocukların beslenmesi için harcanmaması kadınların kabul ettiği bir şey değil: ‘Bir Öğün Ücretsiz, Sağlıklı Yemek’ kampanyasına tüm çocuklar için sarılmalıyız.
Çocuklarını ücretler nedeniyle okulun pikniğine bile gönderemeyen veliler kendi aralarında düzenlediği piknikte dertleşiyor: Haydi yol parası bulup çocuklarla gittim peki nasıl karşılayayım o mangalı?
Nereye gitsek bu yıl Bodrum’a, Antalya’ya mı yoksa İngiltere’ye mi? Ne güzel olurdu değil mi? Ama daha yaşadığımız il sınırları içinde bile hayalini kuramıyoruz. Memlekete gidip gelmek bile borçla…
Malatya’da depremin ardından işçi, emekçi ve emekli kadınlar toplu faturalarla karşı karşıya. Kalamadıkları evlerin faturalarını ödemek kadınlara zul gelse de umutları dayanışma.
Bu sene depremin ardından Kurban Bayramı neşeli ev ziyaretleri yerini hüzne ve acı bir burukluğa bıraktı…
Kitap Eftalya’ya dair ilk kapsamlı biyografi araştırması olurken, döneme dair her yerde bulamayacağınız pek çok toplumsal dönüşümün belgelerle kaydını tutuyor.
Gelecek kaygımızın büyüdüğü bugünlerde başka bir yaşamın rüya olmadığını hatırlayalım istedik. Kitap önerilerimizle bu ihtiyaçlarımızın birazını bile olsun bulabilmeniz umuduyla…
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.