çalışma koşulları

Kapalı devre çalışma sistemi adı altında zorla çalıştırılan Dardanel işçisi kadınlar: “15 yıldır çalışıyorum, asgari ücret alıyorum. Angarya, baskı, ev ve işyeri arasındaki sorunlar ise hiç bitmiyor.”

‘Haftanın 5 günü gidiyordum çalışmaya, şimdi 5 gün gidemiyorum. Gitmediğim evlere bile gittim. Çünkü diğerlerine gidemeyeceğim için, yani başvuruyoruz. Sağa sola başvurduk yardım amaçlı...’

Virüsten mi, işsiz kalmaktan mı, yoksa borçlardan mı korkalım bilemedim vallahi. Sadece “evde kalın” diyorlar ama “bu insanlar ne yiyip içecek, neyle borcunu, kirasını ödeyecek” diye soran yok.

Bursa’da tekstil iş kolunda çalışan kadın işçiler artan hayat pahalılığı nedeniyle yaşam koşullarının giderek daha zorlaştığını anlatıyor...

Düşük ücretler, uzun çalışma saatleri, kriz, beterin beteri koşullar. 8 Mart yaklaşırken, Galatasaray Üniversitesinden Dr. Selin Pelek’le çalışma hayatının kadınlar açısından profilini ortaya koyduk.

Tekstil atölyelerinde düşük ücretle çalışan kadınların gülmeleri yasak, sürekli fiziksel ve psikolojik şiddete uğruyorlar, gece vardiyalarına gidip gelmeleri güvenli değil.

Avcılar Belediyesinde çalışan işçi kadınlarla dergimizin ocak sayısında dertlerini paylaşan Bakırköy Belediyesi işçilerinin söylediklerini konuşuyoruz. Aynı dertten muzdariplerden selam var!

Geçen ay ‘Sekreter Deskinde Kadın Olmak’ yazısını okuyan tıbbi sekreter kadınlar yazılanlara hak vermekle kalmadı, “Dahası var” diyerek aldılar kalemi ellerine... İşte “dahası...”

Yurt personelinin ve kat görevlilerinin insanca şartlarda çalışabilmelerinin sağlanması için bütün yurtlardaki görevlilerin ve biz öğrencilerin, bir arada durup ses çıkartması önemli.

Çorlu’da plastik fabrikasında çalışan bir grup kadın işçi krizin çalışma koşullarına yansımasını anlattı. Günde 2 ton yük sırtlar hale gelen kadınlar, evdeki şiddetin de arttığına vurgu yapıyor.

Çalışmak onurdur, çalışıyoruz ama evin işlerinden de çocukların bakımından da biz sorumlu kılınıyoruz. İşyerinde tacize uğramak, işten atmalarda ilk sırada olmak istemiyoruz. Emeğimize sahip çıkalım.

Çalışma koşullarının ağırlığı ve düşük ücrete karşı TÜMTİS’te örgütlenen, patrona sendikayı kabul ettiren DHL işçisi 3 kadınla bir araya geldik; seçim çalışma koşulları ve 1 Mayıs’ı konuştuk.

Günde 12 saat, sabahtan akşama dek güvencesiz, geleceksiz durmadan çalışıyor tarım işçisi kadınlar. İşte tarım işçisi kadınları hali...

Kocaeli Ekmek ve Gül Kadın Derneği olarak geçtiğimiz hafta işçi kadınlarla buluşarak çalışma koşullarını konuştuk. Gördük ki dertler büyük, çare ise mücadelemizde.

Çocuk işçilerin büyüdüğü, sadece Türkiyeli işçilerin değil Suriyeli, Moğolistanlı, Türkistanlı işçilerin ekmeğini kazandığı, patronların da alabildiğine işçileri sömürdüğü bir pazar Çağlayan.

Müşteri firmalar denetime geliyor. Bütün fabrikayı tembihliyorlar “Aman ha surat asmayın, sorunları belli etmeyin.” Bütün sorunlara geçici bir çözüm bulunuyor. Müşteriler gittikten sonra aynı usul.

Yüzlerce yıldır adaletsizliğe, eşitsizliğe, şiddete, sömürüye karşı sokağa çıkan, sözünü söyleyen kadınların varolduğunu duyduk, bildik, gördük. Peki siyasi olarak ilk ne zaman çıktı kadınlar sokağa?

Günde 13 saat çalışan genç bir işçi kadın bir gününü anlatıyor ve çalışma temposunun, yaşadıklarının sebep olduğu sorgulamayı: Kim verebilir bacaklarımdaki morlukların, ayağımdaki nasırların hesabını?

Fabrikada haremlik selamlık yapıp erkek ve kadınların sigara içtikleri, yemek yedikleri alanları ayırdılar. Türban takmaya zorluyorlar. Ustabaşı bağırıyor; türbanlarınızı bağlayın!

Yılanlar, çıyanlar arasında sert kamışları kesip sırtlarında taşıyor, güneşe yayıyorlar. Kuruyanı ilmek ilmek örüp, ikisi anca bir ekmek parası karşılığında satıyorlar. Sepetçi kadınların hikayesi...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.