Dosya: 1 Mayıs’a Giderken Kadınlar ve Çalışma Yaşamı (17)
Kadınların sendikaların yönetimlerinde temsil oranı sadece yüzde 8.8. Ancak bunu değiştirecek olan da bizleriz! Direnişlerin, grevlerin nasıl en ön safındaysak, sendikaların yönetimlerinde de olacağız

İŞÇİ KONFEDERASYONLARINDA KADININ ADI YOK!
İşçi sendikaları konfederasyonlarında kadınların yönetim kademelerindeki yeri, “kadının adı yok” dedirtiyor. Konfederasyon başkanlarının hepsi erkek. 17 Yönetim Kurulu üyesi arasında sadece tek bir kadın var. Denetim ve Disiplin Kurullarında ise hiç kadın yok… İşçi sendikaları hareketinin en üst yönetim kademelerinde –DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu- haricinde kadınlar yer almıyor.


Kaynak: Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı 2015 İstatistik Yıllığı

KADINLARIN ÜYELİKLERİ YÖNETİME YANSIMIYOR
Sendikalar düzeyinde bakıldığında durum biraz daha iyi ancak sendikalarda da kadınların yönetim kademelerinde yeterince temsil edildiğini söylemek olanaklı değil. 176 sendika başkanının sadece 7’si kadın. 925 sendika yönetim kurulu üyesinin 81’i kadın. Kadınların sendikalarda temsil oranı yüzde 8.8! Oysa sendika üyeleri içinde kadınların oranı yüzde 18.6. Yani kadınların sendika üyeliğinin ancak yüzde 47.1’i yönetimlere yansıyor. Kadınların üyeliğinin temsile yansıma oranı 4 sendikada yüzde 100’ün üzerinde ancak bunun nedeni kadınların temsilinin çok iyi olması değil bu sektörlerde kadın sendika üyesinin düşük olması.


Kaynak: Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı 2015 İstatistik Yıllığı 

Kadın üyelerin toplam sendika üyelerinin neredeyse yarısına yakın olduğu sektörlerde de yönetimler erkek ağırlıklı. Örneğin “banka, finans ve sigorta” işkolunda sendika üyelerinin yüzde 48.4’ü kadın iken, yöneticilerin sadece yüzde 15.4’ü kadın. Sağlık ve sosyal hizmetler işkolunda da üyelerin yüzde 45.7’si kadın iken, yönetimde kadınların oranı yüzde 16.3. Yani “kadın üye az olduğu için yönetici de az” söylemi bahaneden başka bir şey değil.

MEMUR KONFEDERASYONLARINDA DURUM NE?
Memur sendikaları konfederasyonlarında da tablo aslında işçi sendikaları konfederasyonlarından farklı değil ancak vaziyeti biraz olsun KESK toparlıyor. Türkiye Kamu-Sen ve Memur-Sen’in yönetim kurullarında hiç kadın yok; denetim ve disiplin kurullarında ise tek bir kadın var. KESK’te bir erkek bir kadın konfederasyon başkanı varken, 7 yönetim kurulu üyesinin 3’ü toplam 10 denetim ve disiplin kurulu üyesinin ise 4’ü kadın.


Kaynak: Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı 2015 İstatistik Yıllığı

KADIN ÜYE ÇOK, YÖNETİMDE YOK!
Sendika üyesi kamu çalışanlarının yüzde 39,4’ü kadın. Ancak 175 kamu çalışanı sendikasının sadece 7’sinin başkanı kadın. 1062 yönetim kurulu üyesinin ise 93’ü kadın. Dolayısıyla sendika üyesi kadın kamu emekçilerinin yönetimde temsil oranı yüzde 8.8! Bu oran işçi sendikalarında kadınların yönetimde temsil oranı ile virgülüne kadar aynı. Ancak işçi sendikalarından farklı olarak, kamu çalışanı sendikalarının üyelerinde kadınlar yüzde 40’a yakın bir paya sahip. Ancak üyeliğin temsiliyete yansıma oranı sadece yüzde 22.2.


Kaynak: Devlet Personel Başkanlığı ve ÇSGB 2015 İstatistik Yıllığı

Sonuç olarak hem işçi hem kamu emekçisi sendikalarında, bu tablo değişmek zorunda. Hem kadın emekçilerinin örgütlülüğünün artması hem kadınların sendikaların her kademesinde daha etkin ve aktif bir biçimde yer alması için, bu tabloyu değiştirmek zorundayız!

KADIN POLİTİKALARI, KADIN KOMİSYONLARI
Şüphesiz tek ölçüt kadınların yönetimlerde yer alması değil. Sendikaların kadınlara özel politikalara sahip olup olmadığı, sendikalar içinde kadınlara özgü yapılar (komisyon vb.) kurulup kurulmadığı, bu yapıların gerçekten etkin olup olmadığı, sendikaların kadınlara özel yayınlar çıkarıp çıkarmadığı gibi, sendikaların kadınların örgütlenmesi ve temsiliyetini artırmaya yönelik niyet ve çalışmalarının olup olmadığı, sendikaların tüzük ve kararlarında toplumsal cinsiyet eşitliğine yer verilip verilmediği, verildiyse bu konuya ilişkin çalışmalar yürütülüp yürütülmediği, sendikal faaliyet ve toplu sözleşmelerde kadınların taleplerin yer alıp almadığı, sendikaların kadın uzman istihdam edip etmediği, eğitim çalışmalarında toplumsal cinsiyeti işleyip işlemediği gibi pek çok ölçüte bakmak mümkün.
Olumlu ve önemli istisnalar olmakla birlikte, bu noktada da parlak bir tablodan söz etmek olanaklı değil…

Detaylı bir analiz için Yar. Doç. Dr. Betül Urhan’ın, “Sendikasız Kadınlar, Kadınsız Sendikalar” başlıklı çalışmasına bakmakta yarar var:
Prof. Dr. Gülay Toksöz ve Prof. Dr. Seyhan Erdoğdu’nun İmge Yayınları’ndan çıkan “Sendikacı Kadın Kimliği” de bu anlamda çok önemli bir kaynak.

KADIN İŞÇİLER: EYLEMDE, GREVDE, DİRENİŞTE!
Sendikalarda pek iç açıcı bir tablo olmasa da son yıllarda kadınların sendikal mücadeleye daha yoğun bir biçimde katıldığını; direniş, eylem ve grevlerde daha da öne çıktığını söyleyebiliriz.
Hafızalarımızı tazelemek, biraz da 1 Mayıs öncesi umudumuzu çoğaltmak için,
İşte Novamed Grevi belgeseli  

2015 Nisan'ında direnişte olan Divan İşletmeleri işçileri ile Fatih Sultan Mehmet Hastanesi’nde işten çıkarılan taşeron işçisi kadınlar Ekmek ve Gülün konuğu...


Bakırköy Belediyesi'nde farklı bölümlerde çalışan 17 işçi 14 Mayıs 2016'da hiçbir gerekçe gösterilmeden işten atıldı. 17 işçinin 16'sı kadın. Kadın işçiler Ekmek ve Gül'de direnişlerini anlatıyor...



Yarın dosyamızın son yazısı ile sizlerle olacağız.
Ertesi gün ise 1 Mayıs…
Şimdiden kutlu olsun! 


İlgili haberler
Dosya: 1 Mayıs’a Giderken Kadınlar ve Çalışma Yaşa...

Türkiye’de meslek hastalıkları deyince durum özetle böyle! Tespit edilebilen meslek hastalıkları buz...

Dosya: 1 Mayıs’a Giderken Kadınlar ve Çalışma Yaşa...

Kadınlar işyerinde mobbinge, ayrımcılığa, tacize daha çok uğruyor. Kadınların yaşadıklarına ilişkin...

Dosya: 1 Mayıs’a Giderken Kadınlar ve Çalışma Yaşa...

Türkiye’de kadın işçilerin sadece yüzde 7.9’u sendika üyesi. Kadınların sendikalaşma oranı erkeklerd...