‘Aile, fedakarlık ve vatan’ siyaseti kadınların taleplerinin önünde
Erdoğan’ın bol ‘aile’, ‘vatan’, ‘fedakarlık’ vurgulu konuşmasından anlaşılan Başkanlık Sisteminde de kadınların için acil sorunları ve taleplerinin çözümü için bir program görünmüyor.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan AKP’nin Kadın Kolları 5. Olağan Kongresinde konuşma yaptı. Konuşmasını “aile, fedakarlık, vatan” vurguları ekseninde yapan Erdoğan 24 Haziran seçimleri öncesinde “yükü birlikte omuzlayalım” çağrısını bu kez de başkanlık sisteminin inşası için yaptı.

ERDOĞAN NE DEDİ NE DEMEDİ?
“Türkiye’yi muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkaracağız. Demokrasi, özgürlük mücadelemizi bu güne kadar nasıl verdiysek bundan sonra da vermeye devam edeceğiz. Artık bu ülkede inanç özgürlüğü, düşünce ve fikir özgürlüğü kavgası olamayacak. Herkes inancında serbest, inancını serbest yaşayacak, fikir, düşünce özgürlüğünde düşündüğünü, inandığını rahatça konuşabilecek. Hepsinden öte bu ülkede başı açık, başı örtülü kavgası olmayacak” diye konuşan Erdoğan’ın konuşmasında değindiği ve hiç değinmediği başlıklar ise şöyle:

Ya istihdamdaki sorunlar?
“Kadınlarımızın iş gücüne katılım oranı iktidarımız döneminde yüzde 23’ten yüzde 34’e ulaştı. Bu daha da ilerliyor” diyen Erdoğan özellikle genç kadın işsizliğindeki artışa, artan kadın yoksulluğuna, kadınların istihdamda yaşadığı ve gittikçe derinleşen sorunlarına ise hiç değinmedi.

Türkiye’de kadınların istihdamdaki durumu ise özetle şöyle;
- Türkiye’deki işçilerin yalnızca yüzde 29’u kadınlardan oluşuyor.
- Kadın işçilerin ortalama aylık ücretleri erkeklerden yaklaşık yüzde 9 daha düşük.
- Türkiye’de her 10 kadından sadece 3’ü çalışıyor, çalışan kadınların da yarıya yakını kayıt dışı. Bu durum kadınların çalışma hayatında daha güvencesiz olmalarının yanı sıra en temel sağlık, emeklilik gibi haklardan mahrum kalmalarına neden oluyor.
- Kadınlar, haftalık yasal 45 saat olan çalışma süresinin çok üzerine çalıştırılıyor. 2017 Kasım verilerine göre 3 milyon 99 bin kadın, yani kadın çalışanların yüzde 34’ü haftalık 45 saatin üzerinde çalıştırılıyor.
- İşsizlikten en çok kadınlar etkileniyor ve işsizlik yıldan yıla artıyor. 2014’te yüzde 11.9 olan kadın işsizlik oranı, 2017 kasım ayında yüzde 13.4 oldu. 2018’de ise yüzde 20’yi aştı. Ülkemizde genç kadın işsizliği OECD ve AB üye ülke ortalamalarının yaklaşık 2 katı. Türkiye’de resmi rakamlara göre 16 milyondan fazla yoksul var ve her 10 kadından 2’si yoksul.
- Türkiye’de kadın işsizlik oranlarının hep dünya ortalamasının üstünde olmasının iki temel nedeni, istihdam yaratmayan büyüme ile bakım yükümlülükleri. İktidar ise bu soruna çözüm bulmak bir yana yıllar içinde var olan kreşleri bile kapattı. 2008’de 497 olan kamu kreşi sayısı, 2015’te 121’e, 2016’da 56’ya düştü.
- Çalışan kadınların yüzde 63.9’u çalışma hayatından memnun değil. Kadınlar, çalışma hayatındaki en önemli üç sorunu ise düşük ücret, işsizlik, sigortasız çalışma olarak sıralıyor.

TIKLAYIN – Rakamlarla tarih tarih kadın istihdamı politikaları

Cinsiyet ayrımcılığını görmezden geldi
Erdoğan, kamu ve özel sektörde çalışan kadın sayısının giderek arttığını söyleyerek şöyle konuştu: “Kamu çalışanlarının yüzde 38’i kadınlarımızdan oluşuyor. Özellikle öğretmenler arasında bu oran yüzde 56’yı buluyor. Banka çalışanları arasında kadınlar yüzde 51 ile erkeklerin önüne geçti. Üniversitelerdeki öğretim elemanlarımız arasında kadınların oranı yüzde 45’e yaklaştı. Serbest çalışan mimarlar ve avukatlar arasında kadın oranı yüzde 44’e ulaştı. Dışişleri Bakanlığımızda çalışan 249 büyükelçiden 51’i kadındır. Hakim ve savcılarımızın neredeyse üçte biri kadınlardan müteşekkildir. Bu örnekleri olabildiği kadar artırmak mümkündür. Kadınlar, hayatın her alanında varlıklarını en güçlü şekilde hissettirmekle kalmıyor, başarılarıyla bulundukları yeri, hak ettiklerini de gösteriyorlar. Kendileri, aileleri, ülkeleri için gece gündüz mücadele veren tüm kadınlarımıza şükranlarımı sunuyorum.”
Bu rakamları açıklarken kadınların toplumsal cinsiyet rollerine uygun meslek tercih etmeye zorlandığı gerçeğini görmezden gelen Erdoğan, kadınların uğradığı ayrımcılığı, mobbingi, önüne konulan cam tavanları da gündemine almadı.

Oysa gerçekler şunlar;
- 2011-2017 yılları arasında Çalışma Bakanlığı yapılan 55 bin 46 mobbing başvurusunun yüzde 75’i erkekler hakkında ve şikayette bulunanların yüzde 41’ini kadınlar oluşturuyor. Kamuda en çok şikayet edilen kurumlar ise Erdoğan’ın yukarıda saydığı mesleklerin bağlı olduğu kurumlar; Sağlık, Milli Eğitim ve Üniversiteler.

TIKLAYIN – Mobbing 7 yılda 8 kat arttı

Siyasette kadın temsili yerlerde!
Erdoğan’ın konuşmasında değindiği noktalardan biri de kadınların siyasetteki temsili oldu. “Özellikle kadınların siyasete katılımına baktığımızda AK Parti’yle zirveye ulaştı. AK Parti Kadın Kolları üyesi 4 milyon 600 bin bayan üyemiz var. Meclis’te, AK Parti sıralarında 53 kadın milletvekili var” diyen Erdoğan bu rakamı bir başarıymış gibi gösterse de aslında başarısızlığın itirafı denebilir.
Çünkü 24 Haziran seçimleri sonrası kurulan mecliste milletvekillerinin yüzde 83’ü erkek!

AKP’li vekillerin yüzde 17.6’sı, CHP’li vekilleri yüzde 12.2’si, HDP’li vekillerin yüzde 37.3’ü, MHP’li vekillerin 10’u kadın.
24 Haziran seçimleri öncesi açıklanan milletvekili aday listelerinde de durum böyleydi. Seçime giren yedi partinin 4 bin 200 adayından yalnızca 939’u, yani yüzde 22.3’ü kadınlardan oluştu. Ve kadınlar sadece 49 ilde birinci sıradan aday gösterildi.

TIKLAYIN - Meclisin yüzde 83’ü erkek!
TIKLAYIN - Partilerin kadın aday karnesi: Otur sıfır!
Kadınların en acil talepleri AKP’nin gündeminde değil
Bunların yanı sıra Erdoğan’ın konuşmasında değinme gereği bile görmediği onlarca sorun olduğunu da hatırlatmak gerek. Toplumda infial yaratan kadın cinayetleri, kadına yönelik şiddet ve çocuk istismarı konusunda hiçbir şey söylemeyen Erdoğan, kadınların medeni haklarının her geçen geriye gittiği yönündeki eleştirilerini de görmezden geldi.

Kıyafeti, yaşam tarzı, kimliği nedeniyle ayrımcılığa maruz kalan, şiddete uğrayan kadınlar, cinsiyetçi, erkek egemen yargı kararları ve yasalar yüzünden adalete bir türlü ulaşamayan kadınlar da Erdoğan’ın gündeminde bile değildi. Yani Erdoğan’ın bol bol “aile” ve “vatan” vurgulu konuşmasından anladığımız Başkanlık Sisteminde de kadınların için acil sorunlarının ve taleplerinin çözümü için bir program görünmüyor.

İlgili haberler
Cinsiyetçilik: AKP’nin olağan hali

Yeni eğitim öğretim yılı başlamasına çok az bir zaman kala hafızalarımızda henüz taze olan bazı olay...

GÜNÜN KARNESİ: 2002’den 2018’e AKP’nin Toplumsal C...

AKP’nin iktidara geldiği 2002'den günümüze kadınlarla ilgili veya toplumsal cinsiyet alanında üretti...

Rakamlarla kadın işçiler, tarih tarih politikalar

Kadınlar esnek, güvencesiz, kayıt dışı çalışmaya yönlendirildi; sağlık, emeklilik, ücretsiz kreş gib...

Erdoğan’ın ‘doğum kontrolü’ takvimi

16 yıldır çeşitli vesilelerle kadınların kaç çocuk doğuracağına karışan Erdoğan, sözlerini eleştiren...

KADEM’in ‘kadın aday’ kartı ne gösteriyor?

‘Kadın aday’, AKP manifestosunda ‘yükü birlikte taşıyalım’ denilen kadınlara ‘sizi görüyoruz’ kartı...

AKP, kadınlara başörtüsü dışında bir şey söyleyemi...

Akademisyen, Antropolog Ayşe Çavdar: Erdoğan kendisini kadınlara kader gibi sunarak ve AKP’yi de yok...

Partilerin kadın aday karnesi: Otur, sıfır!

Seçime girecek yedi partinin 4 bin 200 adayından 939'u, yani yüzde 22.3’ü kadınlardan oluştu. Sadece...

AKP Beyannamesinde kadınlar: ‘Reform’ dedikleri yı...

Görünen o ki Erdoğan’ın ‘Ahid Manifestosu’nda ‘yükü birlikte omuzlayacağız’ dediği kadınlara, AKP se...

GÜNÜN RAKAMI: İstihdamda eşit temsiliyet için 217...

Kadınlarla erkekler iş yaşamında şu anki koşullar sürdüğü sürece ancak 217 yıl sonra eşit olabilecek...

Yoksul AKP’li kadının hayatında adalet de kalkınma...

‘Ülkede her şey güzel, açım diyen yalan söylüyor' diyen kadına yine kadınlar cevap veriyor. Sahi bu...

Türkiye’de kadın erkek eşitliğinde uçurum derinleş...

Türkiye kadın erkek eşitliği konusunda giderek geriliyor. CHP milletvekili Candan Yüceer, KEFEK’in ö...

Çıngar çıkarmadan gelmeyen adalete adalet denir mi...

Adaleti sosyal medyada, kampanyalarda, “Hadi bunu elden ele yayalım”larda aramak zorunda bırakılmak...