Emekli aylığı alanlar da sosyal yardım alabilir
Emekli aylığı alıyor olmak, kural olarak sosyal yardım almaya engel değil. Ancak hane içinde kişi başına düşen gelire ve başka ölçütlere de bakılmaktadır.

Okurumuzun sorusu:
Dulum, emekliyim, askerde oğlum var. Emekli maaşımdan başka gelirim yok. Evim kira. Askerde oğlum var. Ayrıca sosyal yardım alabilir miyim?

Türkiye’de 1999 ve 2006 yıllarında yapılan yasal değişikliklerle emekli aylığı bağlama oranları düşürüldü. Böylece emekli aylığı kademeli olarak düşüşe geçti. Emekli aylığında büyük kayıplar yaşandı. Ne yazık ki Türkiye’de emeklilerin büyük çoğunluğu, emekli aylığı ile zorunlu ihtiyaçlarını karşılamakta bile zorlanıyor.

Görüldüğü üzere okurumuz da ne yazık ki bu durumda. Okurumuz kirada ve emekli aylığı ile geçinmeye çalışıyor. Emekli aylığı yetmediği için sosyal yardıma ihtiyaç duyuyor… 

Yıllarca emek verip, prim ödeyip emekli olan yurttaşların, yardım arayışı içine girmek zorunda kalmasının asıl sorumluları, emekli aylıklarına ilk darbeyi 1999’da indiren DSP-MHP-ANAP iktidarı ile ikinci ve son darbeyi 2006’da indiren AKP iktidarıdır!

Gelelim yanıtımıza.

Sosyal yardımlar, benim uzmanlık alanım değil. Bu nedenle, bu konuda doktora tezini yazmış, çok sayıda bilimsel çalışma, makale ve kitaba imza atmış değerli dostum Dr. Denizcan Kutlu’dan destek istedim.

Denizcan Kutlu’nun verdiği bilgiler ışığında özetleyecek olursak:

1) Emekli aylığı alıyor olmak Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarından sosyal yardım almaya engel değil.

2) Ancak Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları tarafından dağıtılan sosyal yardımlarda, hane içinde kişi başına düşen gelire bakılıyor. Kişi başına düşen gelirin 2018 yılı için 483,63 TL’den az olması gerekiyor.

3) Bununla birlikte son sözü Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının Mütevelli Heyetleri söylüyor. Dolayısıyla kişi başına düşen geliri 483,63 TL’den yüksek olanlar da Heyetin takdiri kapsamında sosyal yardım alabiliyor.

4) Diğer sosyal yardım ve desteklerin birçoğunda sosyal güvenlik kapsamında olunup olunmadığına (sigortalı çalışma veya aylık alma) bakılıyor.

5) İl ve ilçe belediyeleri, kendi belirledikleri ölçütler çerçevesinde kömür ve erzak yardımları yapabiliyor.

Sonuç olarak okurumuz yaşadığı ilçedeki Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı ile ilçe ve il belediyesine başvurabilir.

Daha detaylı bilgi için sözü Dr. Denizcan Kutlu’ya bırakalım:

“Türkiye’de sosyal yardım programlarının çoğundan yararlanmak için başvurulan ya da kurumun uygun gördüğü sosyal yardım programına ait özel şartlar dışında belirli bir gelir düzeyinin altında olmak ve/veya primli sosyal güvenlik sisteminin dışında olmak gerekmektedir.

Şöyle anlatalım: Türkiye’de kimlerin sosyal yardım alabileceğinin belirlenmesinde 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Yasası, genel şartları belirlemiş ve bir gelir düzeyi ölçütü getirmiştir. Genel şartlar açısında baktığımızda, “fakruzaruret içinde ve muhtaç durumda bulunan, kanunla kurulu sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi olmayan ve bu kuruluşlardan aylık ve gelir almayan vatandaşlar” denilmektedir. Ayrıca aynı maddenin devamında, “geçici olarak küçük bir yardım veya eğitim ve öğretim imkanı sağlanması halinde topluma faydalı hale getirilecek, üretken duruma geçirilebilecek kişiler” şeklinde bir düzenleme de yer almaktadır.

Yasada aynı madde kapsamında ayrıca, 2012 yılında getirilen bir düzenleme ile “Ayrıca, kanunla kurulu sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi olmakla veya bu kuruluşlarca aylık veya gelir bağlanmış olmakla birlikte, Fon Kurulunca belirlenecek ölçütlere göre; hane içindeki kişi başına düşen geliri, on altı yaşından büyükler için belirlenen aylık net asgari ücretin 1/3’ünden az olan kişilerden fakir ve muhtaç durumda bulunanlar da bu Kanun kapsamındadır” denilmiştir.Böylelikle prime dayalı sosyal güvenlik sistemi içerisinde olanların (halihazırda sosyal sigortalı olarak çalışanlar ve eşleri, emekliler, işsizlik sigortasından yararlananlar, dul ve yetim aylığı alanlar) da sosyal yardımlardan yararlanabilecekleri belirtilmiştir. Ancak burada gerekli ölçütleri belirleme görevi, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Fon Kurulu’na bırakılmıştır.

Belirtilen düzenlemedeki gelir miktarı ise, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarına, aylık net asgari ücretten (1603,1 TL), bir bekar işçi için belirlenen asgari geçim indirimi (152,21 TL) çıkartıldıktan sonra kalan kısmının 1/3’ü (483,63 TL) olarak bildirmektedir. Böylelikle bu tutar, 2018 yılı için 483,63 TL olarak hesaplanmış bulunmaktadır.

Bununla birlikte, yukarıda da belirttiğimiz üzere, sosyal yardım programlarının çoğundan yararlanmak için sosyal güvenlik sisteminin dışında olmak şartı aranmaktadır. Sosyal yardım programları bakımından anlatmak gerekirse,

Şartlı Eğitim ve Sağlık Yardımı, Engelli Yakını Yardımı, Eşi Vefat Etmiş Kadınlara Yönelik Yardım, Muhtaç Asker Ailelerine Yönelik Düzenli Nakit Yardımı, Silikozis Yardımı, Asker Çocuğu Parası, Öksüz Yetim Parası ve Doğum Yardımı için herhangi bir sosyal güvencesinin olmaması gerekmektedir.

Engelli Aylığı ve 65 Yaş Aylığı için sosyal güvence kapsamında olup olmama şartı getirilmişse de, bu yardım türüne başvuranların yardımı hak edişlerine, gelir testi yapılarak karar verilmektedir. 18 yaş altı kişilere dönük Engelli Aylığı’nı hak edişlerde hanede sosyal güvenceli bir kişinin olmaması gerekmektedir. Hanede sosyal güvence kapsamında bir kişinin olması halinde, 18 yaş altı kişilere Engelli Aylığı bağlanamamaktadır. Diğer yandan, 18 yaş üstü kişilerin Engelli Aylığı’nı hak edişlerinde belirttiğimiz gelir yoklaması ölçütü geçerli olmaktadır.

Yalnız, kişi başına düşen gelir miktarının hesaplanmasında Engelli Aylığı için hanedeki gelir toplamı, 65 Yaş Aylığında ise başvuru sahibinin kendisi ve eşine ait gelirler toplamı dikkate alınmaktadır.

Son olarak, gıda (koli ya da çek), yakacak, eğitim materyali gibi yardımları, evde bakım yardımı, tüberküloz ve subakutsklerozanpanensefalit (SSPE) hastalarına yardımda ise, sadece gelir testi yapılmaktadır. Bu yardım türlerinden yararlanmada, başvuru sahibi kişinin sosyal güvenceli olup olmamasına bakılmamaktadır. Yalnız, evde bakım yardımı ve tüberküloz ve subakutsklerozanpanensefalit (SSPE) kapsamında olan kişilerin belirlenmesinde, kişi başına düşen gelir için aylık net asgari ücretten, bir bekar işçi için belirlenen asgari geçim indirimi çıkartıldıktan sonra kalan kısmının 1/3’ü değil, 2/3’ü baz alınmaktadır.

Öte yandan unutulmamalıdır ki, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının Mütevelli Heyetleri takdir yetkisi temelinde kendi içlerinde farklı ölçütler belirleyebilmektedir. Yukarıda sayılan şartları karşıladığını düşünenler, karşılamasa da sosyal yardım desteğine ihtiyaç duyanlar, bağlı bulundukları ilçede kurulu bulunan Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları’na başvurularını yapmalıdırlar.

Ayrıca tüm bu sosyal yardım programlarının ve ölçütlerinin dışında il ve ilçe belediyelerince yapılan kömür ve erzak yardımları da vardır. İhtiyaç halinde olan vatandaşların, ikamet ettikleri il ve ilçe belediyelerine de başvurmaları gerekmektedir.”

İlgili haberler
Kadınları güçlendirmek için Bakanlığın cebinden pa...

Kadına şiddetin arttığı, kadınların toplum yaşamının dışına itilmeye çalışıldığı bir dönemde Aile Ba...

Kadın politikası sosyal yardıma indirgeniyor

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bütçesini değerlendiren Gülnur Elçik, bakanlığın sosyal yardım...

Ağır engelli çocuğu olan kadınlar daha erken emekl...

En az yüzde 50 oranında ve başkasının bakımına muhtaç derecede engelli çocuğu olan kadınlar daha az...