DERGİMİZDEN
Kızı, eşinin yeğeni tarafından istismara uğrayan G.D., eşi ve eşinin ailesi olayın üstünü örtmek istemesine rağmen susmadı. Bu gücü nasıl bulduğunu, dayanışmanın önemini işte bu mektupla anlatıyor.
Meryem onu, dansını bir sermayeden öte görmeyen herkesle hesaplaşıyor. İhsan, Murat, pavyonda çalışan diğer erkekler ve annesiyle... Ama Meryem’in öfkesi pavyondakilere değil sadece, tüm toplumadır.
Mecliste bütçe görüşmeleri tamamlandı. Şimdilerde de asgari ücretin tespit edilmesi için görüşmeler başladı. Aynı zamanda vergi yükünü yeniden düzenleyen tasarılar da gündemde.
İnsanca geçinebilmek için asgari ücretin artırılmasını istiyoruz. Yiyecek, giyecek ihtiyaçlarımızı, faturalarımızı ödemek için mesaiye kalmak istemiyoruz.
‘Asgari ücretin üzerinden vergi kalkmalı. Biz işçiler olarak zaten çok fedakârlıklar yapıyoruz. Fedakârlığı hep bizden bekliyorlar.’
İki küçük çocuğu var Bilge’nin. Eve giren asgari ücreti yetiştirme yükü 33 yaşındaki Bilge’nin saçlarını ağartmış bile. Peki, mümkün mü İstanbul gibi bir kentte asgari ücretle geçinmek?
Göçmen ve mülteci kadınlardan başka gelen bir kesim de var gündelik çalışmaya; genç kadınlar. Aralarında atanamayan öğretmenler de var...
Bir dokunduğumuzda bin ‘ah’ işittiğimiz kadınların kimi işsiz, kimi bulduğu işlerde zorlu koşullara rağmen çalışıyorlar...
BSH, Arçelik gibi firmalara üretim yapan Teleset kablo fabrikasında ücretsiz izinler çoğaldı, ücretler asgari ücret seviyesine düştü. Kadın işçiler tartışıyor: Ne yapmalı?
Bugün çocuk parası alıyoruz, yarın buna da göz dikileceği kesin. Metal işçisi kadınlar olarak bunlara karşı bir araya gelelim, sesimizi birleştirelim.
Hem adamı hasta et, sonra ‘İşime yaramazsın’ de at. Kimse hastalığını söylemez o zaman. Bu madde hamile kadınları işten çıkarmanın da bahanesi olur.
Parazit, nihayetinde bizi şu sonuca taşıyor: Yıllarca ezilmişlik, ötekileştirilme, sömürülme duygusunun öfkesi bir düzeni altüst edebiliyor, sınıfları ortadan kaldırabiliyor.
Van’da kayyumla işinden olan belediye işçisi bir kadın anlatıyor: Sinmedim, hakkımı aramaktan vazgeçmedim, bugünlerin biteceğine inancımı yitirmedim!
2016’dan bu yana bölgede 43 kadın dayanışma merkezi kapatıldı. Belediyelerde çalışan çok sayıda kadın işten atıldı. Kadınların ekonomik bağımlılıkları arttı, sosyal hayatları daha da daraldı.
İki aydır bir tek gün bile izin kullanmadan günde 14 saat çalışan Dilek arkadaşlarıyla birlikte isyan etmiş. ‘Susmayı’ bir meziyet olarak gösterenlere de bir çift lafı var.
Sendikayı fabrikaya sokamadık ama sendika bilinciyle pek çok işler başardık. Bizler gerçek sendikanın bilincini, yanımızda duruşunu, sınıf sendikacılığını öğrenmiş olduk.
Yüzünüz solgun, dudaklarınız mor mu? Tırnaklarınız hemen kırılıyor, kemikleriniz ağrıyor mu? Diş etleri kanaması derdiniz mi oldu? O halde bu mesajları dikkatle okuyun!
Geçen ay ‘Sekreter Deskinde Kadın Olmak’ yazısını okuyan tıbbi sekreter kadınlar yazılanlara hak vermekle kalmadı, “Dahası var” diyerek aldılar kalemi ellerine... İşte “dahası...”
Otizmli bireyler ve aileleri yaşamın her alanında türlü sıkıntılarla karşılaşıyor. Otizmli bir birey ağladığında, öfke nöbeti geçirdiğinde çevredekiler tarafından ailelere tepkiler gösteriliyor.
İzmir Bayraklı’da belediyenin, ilçenin çeşitli yerlerine kurduğu ve kadınların dönüşümlü olarak el emeği ürünlerini pazarladığı stantlar, kadınlar için evden çıkma, sosyalleşme işlevi görüyor.
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.