DERGİMİZDEN

Tecavüze uğrayan kadınları bir de devlet örselerse!

Bir kadın ve kızı tecavüz, gasp, dayağın ardından dağ başında yarı çıplak bırakılıyor. Kendi imkanlarıyla ulaştıkları karakolda ve hastanede yaşadıkları ise bu korkunç şiddete ayrı bir boyut katıyor!

Çocuklar, korkmayın! Bizim gücümüz, sizin haklarınız var!”

‘Önce kendime güvenmeyi, sonra boyun eğmek zorunda olmadığımı öğrendim. Keşke çocukken bana bunu öğreten olsaydı… Şimdi çocuklarıma diyorum: Korkmayın, bizim gücümüz, sizin haklarınız var!’

Ben bu kadınlarla artık her yere yürüyeceğim!

Çocuklarının okulunun deprem nedeniyle hasar görmesiyle başlayan destek arayışı Hanıma’yı Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği ile tanıştırdı. Hanıma, artık bambaşka bir kadın… Neden mi?

Şimdiki aklım olsaydı…

Yaşadıklarımızla birbirimize çok yakınız ama araya koyduğumuz mesafelerle en yakınımızdaki kadına bile uzağız. Bu uzaklık, sadece karşımızdaki kadını değil, kendimizi de yalnızlığa mahkûm etmek demek.

Okul öncesi öğretmenleri neden hep kadın?

15 yıllık bir anaokulu öğretmeni soruyor: ‘Neden anaokulu öğretmenleri hep kadın? Neden üniversitede çok az sayıda erkek bu bölümü okumasına rağmen hep yöneticiler, müdürler erkek oluyor?’

Yaşadığımız tacize çözüm ararken duvarla karşılaşıyoruz!

Üniversitemizde Tacizi Önleme Komisyonu yok, Kadın Araştırma Kulübü kurulması talebimiz reddedildi, yaşadığımız tacizi yönetime gidip söylemek istediğimizde resmen duvarla karşılaşıyoruz.

Van’dan bir ses yükseliyor: Susmak yok!

Van’dan 4 kadın sesleniyor bize. Bu 4 kadın memleketin halini de kadınların direncini de ortaya seriyor.

Özgürlüğümü çalışarak kazandım

Özgürlüğünü ‘çalışarak’ elde etmiş bir kadının yardıma muhtaç haline gelişinin nasıl hissettirdiğini bilir misiniz? Nazlı biliyor. Ve anlatıyor; bilene güç vermek, bilmeyene gerçeği göstermek için.

Yaşamımızdaki dönemeçlerden biri: Menopoz

Menopoz fizyolojik, psikolojik ve sosyal pek çok değişimin yaşandığı bir dönem. Önyargıların bol olduğu, desteğin ise az olduğu toplumda menopoz bir ‘hastalık’ haline gelmesin diye önerilerimiz var.

Küçük Dev: Klitoris

Bedenimizi hiç tanımıyoruz. Bazı kültürlerde kadın sünnetine kurban edilen klitoris, cinsel ilişkiden zevk alması adeta yasaklanan kadının en önemli mutluluk organıdır.

Biz de isterdik yıldızlardan neşeli fallar bakmayı…

Ne kahve falının balıkları ne de yıldız haritalarının beklentileri karşılamayacağını biliyoruz. İster koç olun ister akrep, en nihayetinde 2020’yi bizden başka kimse güzelleştiremez. Mutlu yıllar!

#Ugurmumcuanneleri kadın dayanışmasına çağırıyor

Kadın Pazarı’ndaki kadınlar: ‘Stantlarımızdan bir şey almak zorunda değilsiniz. Gelin, varlığınızı, desteğinizi gösterin, gösterelim. Daha da büyüyelim, genişleyelim.’

Bakırköy Belediyesi işçileri ücrette eşitlik istiyor

Kimse çalışma koşullarından memnun değil. Daha iyisini vadeden bir belediye de yok, belediyeye karşı hakları savunacak bir sendika da...

TYP kapsamında çalışan Sakine: Bizi her işveren çalıştırmak ister

İşverenin cebinden beş kuruş çıkmadan çalışıyoruz. Bu program sayesinde 9 aylık çalıştırıp, sonra çıkartıp başkasını alıyorlar. Bizi bedavaya çalıştırmış oluyorlar.

Mağaza çalışanları örgütleniyor

AVM işçisi bir kadın: Anayasal hakkımızı kullanarak sendikalaşıyoruz. İşten atmalara, mobbinge karşı ve çalışma koşullarımızın iyileştirilmesi için haklara sahip olup güvenceli yaşamak istiyoruz.

‘İnsanın yeşil parka alası geliyor’

Şimdilik dört işim, günlük giderlerim ve 10 bin TL borcum var. Kendimi bir parodi dizisinde hissediyorum. Çözümü de belli aslında...

Sosyalizmde sağlık: Önce çocuklar ve kadınlar!

Sovyetler Birliği, sağlık hizmetlerinin nüfusun tamamına ulaşmasını hedefleyen ve tüm hizmetlerin ücretsiz verildiği ilk ülkedir.

Bir yanda kayyum bir yanda kriz

Kayyumların ve kriz etkisini derinden hissettiren Diyarbakır’da bir kadın, ‘Yani bu kayyum gelmiş hep fakirlere zahmet oluyor. Fakir daha fakir zengin daha zengin...’ diyor.

Türk Metal üyesi kadınlar: Eylemler güzel ama konu mankeni değiliz

Metal işçisi kadınlar sözleşme için yapılan eylemlerde ön safta olmaktan mutlu. Ancak sendikanın fabrikada yaşadıkları günlük sorunlarda kendilerini yalnız bırakmasından şikâyetçi.

Vay be ne jest ama!

Kadın işçiler asgari ücrete yapılan zamma şaşkın değil. ‘Jest yapacağız’ diyen Cumhurbaşkanına da, ‘işvereni de düşünmeliyiz’ diyen bakana da, göstermelik tepkiler veren sendikacılara da öfkeliler.