Ayrımcılık tazminatında şahit koşulu yok
Doğum nedeniyle işten çıkarılan ve işe iade davası açamayan işçi ayrımcılık tazminatı isteyebilir. Şahit koşulu yoktur. İşçinin ihtimali göstermesi yeterlidir.

Okurumuzun sorusu:
Bir sorum olacak benim için çok önemli. 7 yıldır çalıştığım yerde hamileliğimde de çalıştım raporum başladı. Sonra çağırıp hamileliğimden kaynaklı olarak raporum bitince çıkaracaklarını söylediler. Nitekim raporum bitince çıkardılar. Tazminatımı vermediler. Kötü niyet için de tazminat talep ettim. 30 işçi altı olduğu için şahit istiyorlarmış, doğru mu? Şimdiden teşekkür ediyorum.

Öncelikle okurumuzu tebrik edelim; kendisine ve bebeğine uzun ve sağlıklı bir ömür dileyelim.

Okurumuz 7 yıl gibi uzun bir süredir çalıştığı işyerinde doğum yapmasının ve analık iznini kullanmasının hemen ardından işten çıkarılmış. İşveren açık açık bu nedenle işten çıkarıldığını da söylemiş. Okurumuzun doğum nedeniyle işten çıkarıldığı şüphe götürmez bir gerçek.

Bu köşede daha önce birçok defa ele aldığımız üzere iş güvencesi kapsamında olmayan işçiler ne yazık ki işe iade davası açamıyor. İş güvencesi kapsamında olmak ve işe iade isteyebilmek için işyerinde en az 30 işçi çalışması gerekiyor. Detaylar için TIKLAYIN  
Hamilelik ya da doğum nedeniyle işten çıkarılan, iş güvencesi kapsamında olmadığı için işe iade davası açamayan kadın işçiler, kötü niyet tazminatı ya da ayrımcılık tazminatı isteyebilirler. Yargıtay kararları gereği bu iki tazminat birlikte istenemez. Ancakkadın işçi ödenmeyen diğer haklarını da (örneğin kıdem ve ihbar tazminatı) talep edebilir. Detaylar için TIKLAYIN
Kötü niyet tazminatı talep eden işçinin, işverenin kendisini kötü niyetle işten çıkardığını ispatlaması gerekir.

Ayrımcılık tazminatında da benzer bir durum söz konusudur. İş Yasası’nın 5. maddesine göre işverenin ayrımcılık yaptığını (hamilelik veya doğum nedeniyle işten çıkardığını) işçi ispat etmekle yükümlüdür. Ancak aynı maddeye göre “işçi bir ihlalin varlığı ihtimalini güçlü bir biçimde gösteren bir durumu ortaya koyduğunda, işveren böyle bir ihlalin mevcut olmadığını ispat etmekle yükümlü olur”. Yani ayrımcılık tazminatı isteyen işçinin mutlak bir ispat yükümlülüğü yoktur. Kadın işçinin ayrımcılık ihtimalini güçlü bir biçimde gösteren bir durumu ortaya koyması halinde, ispat yükü yer değiştirir. Artık işverenin ayrımcılık yapmadığını (örneğin hamilelik ya da doğum nedeniyle işten çıkarmadığını) ispatlaması gerekir.

Dolayısıyla okurumuz kötü niyet tazminatı yerine ispatı görece daha kolay olan ayrımcılık tazminatı isteyebilir. Okurumuzun 7 yıldır çalıştığı işyerinde doğum yapması ve analık izni kullanmasının hemen ardından işten çıkarılmış olması bile ihlalin (ayrımcılığın) varlığını güçlü bir biçimde göstermektedir.

Okurumuz varsa şahit de gösterebilir. Ancak şahit olmaması okurumuzun kötü niyet tazminatı ya da ayrımcılık tazminatı isteyemeyeceği anlamına gelmez. Bu tazminatları talep etmek için şahit koşulu yoktur.

İlgili haberler
Ayrımcılık tazminatında çalışma süresi koşulu yokt...

Cinsiyet, hamilelik ve doğum gibi nedenlerle ayrımcılığa uğrayan kadın işçi ayrımcılık tazminatı tal...

Tazminatsız çıkarılan trans kadın: Emeğimin karşıl...

İşten çıkarılan Göksel A: Artık çıktığım yolda yalnızdım, bugün mecburen bir seks işçisiyim. Maalese...

Tazminatlarını alamayan CPS işçisi kadınlar öfkeli...

Tazminatlarını alamayan CPS otomotiv tekstil işçisi kadınlar direnişte: Hakkımızı istiyoruz, yılmaya...