Vakıf üniversitelerindeki akademik personelin görevine son verilmesi idare hukukuna tabidir
Vakıf üniversitelerindeki akademik personel, kamu personeli değildir. Ancak göreve son verilmesi idare hukukuna tabidir ve akademik personel idari yargıda dava açabilir.

Okurumuzun sorusu:
Bir vakıf üniversitesinde sözleşmeli okutman olarak çalışıyordum. Kış döneminde her şey yolunda olmasına rağmen, bahar döneminde yapılan ders gözlemlerine ve diğer çalışanların sözlü ve asılsız beyanlarına dayanarak sözleşmemi önümüzdeki dönem uzatmayacaklarını bildirdiler. Bu durum hukuki midir ve dava açabilir miyim?

Öncelikle vakıf üniversitelerinde görev yapan akademik personelin (öğretim üyesi, araştırma görevlisi, öğretim görevlisi*) hukuki statüsüne bir bakalım.

Vakıf Yükseköğretim Kurumları Yönetmeliği’nin 23. maddesi şu şekildeydi:

“Vakıf yükseköğretim kurumlarında görev alacak olan akademik ve idari personelin çalışma esasları 2547 sayılı Kanunda devlet üniversiteleri için öngörülen hükümlere tabidir. Bu personelin aylık ve diğer özlük hakları bakımından ise 4857 sayılı İş Kanunu hükümleri uygulanır”.

Bu madde uyarınca vakıf üniversitelerindeki akademik personelin görevine son verilmesinin İş Yasası’na tabi olduğu kabul ediliyordu.

Ancak Danıştay Sekizinci Dairesinin 29/4/2011 tarihli ve 2008/8234E., 2011/2452K. sayılı Kararı ile bu maddedeki “özlük hakları” ibaresi iptal edildi. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu da aynı yönde karar verdi.

Danıştay, bu son derece isabetli kararında vakıf üniversitelerinin kamu tüzel kişisi olduğuna, vakıf üniversitelerindeki akademik personelin kamu hizmeti gördüğüne dikkat çekti. Danıştay“Mesleğini kaybetme kuşkusu içinde olan ve kendini güvencede görmeyen bir öğretim üyesinden bilimin gerekleri beklenemez” diyerek, öğretim üyelerinin mesleki güvenceye sahip olması gerektiğini vurguladı.

Danıştay, şu sonuca vardı: “Dolayısıyla, vakıf yükseköğretim kurumlarında istihdam edilecek akademik personelin mesleki güvencelerine ilişkin çalışma esaslarının (akademik personelin atanması, görevleri, unvanları, emeklilikleri, terfileri ve görevlerine son verilmesi gibi) idari sözleşmeyle belirlenmesi; akademik personelin yukarıda belirtilenler dışında kalan özlük haklarının ise (ücret, prim, çalışma saatleri, tatil günleri ve sosyal güvenlik gibi) İş Kanunu hükümlerine göre belirlenmesi gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır”.

Böylece vakıf üniversitelerindeki akademik personelin görevine son verilmesinin, aynı devlet üniversitelerindeki meslektaşları gibi idare hukukuna tabi olduğu netleşmiş oldu.

Bundan dolayı, görevine, görev süresi devam ederken ya da sözleşmesi yenilenmeyerek son verilen vakıf üniversitelerindeki akademik personel, bu işlemin iptali için işlem tarihini takip eden 60 gün içinde idari yargıda iptal davası açabilir ve bu davada yürütmenin durdurulmasını da talep edebilir.

İdari dava, İş Yasası uyarınca açılacak işe iade davalarından daha avantajlıdır. İş hukukuna göre açılan işe iade davası neticesinde dava kazanılsa bile işveren işbaşı yaptırmak zorunda olmadığı gibi dava sürecinde boşta geçen süreye ilişkin olarak en fazla 4 aylık ücret ödemektedir.

Oysa idari dava neticesinde göreve son verme işleminin iptaline karar verilirse, bu karar mutlaktır ve uygulanmak zorundadır. Yani akademik personel görevine geri döner ve ayrıca boşta geçen süreye ilişkin tüm ücretine hak kazanır.

Danıştay kararlarından hareketle söyleyecek olursak devlet üniversiteleri ya da vakıf üniversitelerindeki bir akademik personelin görevine son verilebilmesi için üniversite:
1) Yükseköğretim Kanunu’nun ilgili maddeleri uyarınca işlem yapmak,
2) Yükseköğretim Kanunu’nun ilgili maddelerindeki usule uymak,
3) “Kamu yararı ve kamu hizmetinin gereklerine” göre işlem tesis etmek
4) Bu çerçevede “ciddi, inandırıcı, geçerli ve hizmete dayalı bir nedene” dayanmak durumundadır.

Okurumuzun verdiği bilgilere göre böyle bir neden söz konusu değildir. Objektif ve denetlenebilir bir değerlendirme yapılmamıştır.

Sonuç olarak okurumuz, görevine son verildiği tarihi takip eden 60 gün içinde idari yargıda, yürütmenin durdurulmasını da isteyerek, iptal davası açabilir.

* 2018 yılında Yükseköğretim Kanunu’nda yapılan değişiklikle okutman, uzman, çevirici, eğitim-öğretim planlamacısı kadroları kaldırılmış, öğretim görevlisi kadrosu kapsamına alınmıştır.

İlgili haberler
Patron tuzaklarına dikkat! İstifa edip tazminatı y...

Patronlar, işten çıkaracakları işçinin kıdem tazminatı hakkını yakmak için “İstifa dilekçesi ver, ta...

İşten ayrılış kodu doğru bildirilmeli

İşveren işe iade davasını kazandığı halde işbaşı yaptırmadığı işçi için 4 aylık prim ödemek, yeniden...

İhbar süresi işgünü değil gün üzerinden hesaplanır

İhbar süresi işgünü değil takvim günü üzerinden belirlenir. Hafta tatili, resmi ve dini bayramlar ih...