İsviçre’de göçmen olarak yaşadıkları sorunları konuşmak ve çözüm yolları aramak için bir araya gelen göçmen kadınlar, ‘Birbirimize ihtiyacımız var, birlikte kazanacağız’ mesajı verdi.

İsviçre DİDF’in çağrısıyla düzenlenen Göçmen Kadınlar Konferansında sorunlarını tartışan Türkiyeli kadınlar, yol haritası da çıkardı.

Nadira Kadirova’nın ölümü, göçmen işçi kadınların çalışma koşullarını gündeme getirdi: ‘İşverenin insafına bırakılıyor, tacize, tecavüze maruz kalıyorlar. Pasaportlarına el konuyor. Kamu denetimi yok.

5 Yaşında Almanya’ya giden işçi çocuğu Özlem Alev Demirel Sol Parti’den Avrupa Parlamentosu’na seçildi.

Savaş yüzünden ülkelerini terk etmek zorunda kalan yüzlerce Güney Sudanlı kadın yanlarına yalnızca milayalarına sarabildikleri birkaç kıyafetle düştü göç yoluna.

Filipinli kadın işçilerin hikayeleri birkaç kıta ve birer okyanus kadar uzak görünüyor. Gerçekte ise çoğu zaman iki-üç sokak kadar yakınlar hepimize...

Göç ve Sığınma Rejimindeki Kadınlar ve Toplumsal Cinsiyet Temelli Şiddet Konferansında dile gelen gerçekler, kadın dayanışmasının sınır tanımamasının ne kadar hayati olduğunu gösterdi.

Türkiye'de kumalık ne zamandan beri var, neden var, kim kuma gidiyor, kim kuma alıyor, kumaların yasal hakkı var mı, bu coğrafyada kumalık ne zamandan beri var? Sosyolog Tuba Demirci Yılmaz yazdı.

İskoçya’dan İsviçre’ye uzanan bir hikayenin başrolünde göçmen bir kadın: Madam boom boom. Parti üyeliği, sendikacılık ve şimdi de taraftar grubu liderliğine uzanan farklı bir kadının hikayesi bu.