Kadına şiddet teknik bir mesele değil, çözüm de KADES olamaz
KADES tanıtım toplantısında konuşan İçişleri Bakanı kadına yönelik şiddetin yüzde 39 azaldığını söyledi. Kadınlar ‘Madem devletin elinde veriler var, o zaman açıklayın’ dedi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, KADES (Kadın Acil Destek İhbar Sistemi) uygulamasına ilişkin düzenlenen tanıtım toplantısında kadına yönelik şiddete ilişkin açıklamalar yaptı.

Süleyman Soylu’nun verdiği rakamların bazıları şöyle:
* 24 Mart’ta kullanıma açılan KADES mobil uygulamasını 24 bin 584 kişi telefonuna indirdi. 31 kadın bu uygulama aracılığıyla ihbarda bulundu ve bu ihbarlara polisin ortalama müdahale süresi 5 dakika.
* 2017 ile 2018’in ilk dört ayı karşılaştırıldığında şiddet kaynaklı kadın ölümlerinde yüzde 39 azalma görüldü.
* 2018 yılının ilk 4 ayında 6284 sayılı Koruma Kanunu kapsamında 51 bin 361 kadın koruma başvurusunda bulundu, bu başvuruların 27 bin 400’ü hakkında koruyucu tedbir kararı, 37 bin 147 erkek hakkında da önleyici tedbir kararı alındı.
* 5 bin 517 kadın ve çocuk hakkında barınma yeri tedbir kararı alındı.

Bu rakamları Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Temsilcisi Gülsüm Kav ve Bianet editörü Çiçek Tahaoğlu ile değerlendirdik.

“Sorun teknik bir mesele olmadığı için çözümü de böyle olamaz” diyen Gülsüm Kav, KADES, elektronik kelepçe gibi uygulamaların ancak koruyucu tedbir olabileceğine ancak şiddetin yalnızca koruma yollarıyla ortadan kaldırılamayacağına dikkat çekti.

Çiçek Tahaoğlu “Daha bütüncül politikalar hayata geçirilse, kadınlar o son 5 dakikada kurtarılmaya mahkum kalmasa keşke” diye konuştu.


‘ŞİDDETİ ENGELLEYECEK KOŞULLAR YARATILMALI’
Şiddetin teknik bir mesele olmadığına dikkat çeken Gülsüm Kav, dolayısıyla çözümün de yalnızca mobil uygulama, elektronik kelepçe gibi yöntemlerle olamayacağına dikkat çekti. Bu tür uygulamaların ancak koruyucu tedbirler olabileceğini söyleyen Kav şöyle konuştu: “İstanbul Sözleşmesinde açıkça tanımlandığı gibi, asıl olarak önleyici adımlar atmalı, şiddetin ortaya çıkmasını engelleyecek koşullar yaratılmalı. Sonrasında koruyucu önlemler de alınmalı, bunlara rağmen şiddet ortaya çıkarsa onarıcı adaleti sağlayan tedbirler alınmalı. Bunlar da yetmez; kadınları her alanda güçlendirilen politikalar hayata geçirilmeli. ü

KADES uygulaması ise ancak koruma kısmıyla ilgili olabilir. Burada şunu da hatırlamakta yarar var, bizim zaten iyi bir koruyucu yasamız var: 6284. Ama bu yasa uygulanmıyor.

Şiddet bütünlüklü bir sorundur ve ancak buna ilişkin bir irade ortaya konursa cinayetler azalır, önlenir.

‘ÇÖZÜMDEN KAÇMA VE ÜZERİNİ ÖRTME ÇABASI’
Soylu ve Kaya’nın katıldığı toplantıyı “Sorunun üzerini örtme ve çözümden kaçma toplantısı” olarak değerlendiren Kav, “Hükümet, sorundan kaçmaya yarayacak önlemler arıyor. KADES gibi bir uygulama da sorunun ancak bir parçasını çözmeye yöneliktir. Böyle parçalı yöntemler, eşitsizlik ve ayrımcılık politikalarını örtmekte kullanılıyor. Diğer önlemlerle birlikte hayata geçseydi olumlu değerlendirebilirdik. Ancak kadına yönelik şiddet konusunda az önce saydığımız aşamalarda sorunlar var” diye konuştu.

‘VERİLERİN TAMAMINI AÇIKLAMALARI GEREKİR’
Soylu’nun paylaştığı rakamları da değerlendiren Gülsüm Kav, öncelikle verilerin kaynağının tartışmalı olduğuna dikkat çekti: “Biz yıllardır veri tutmakla sorumlu olan bakanlıklara rakamları soruyoruz. Bilgi Edinme Kanunu bile ihlal edilerek verileri bizden gizliyorlar. Aslında bahsettikleri rakamların tümünü kamuoyuna açıklamakla yükümlüler. Hem de kaynak göstererek, açık, şeffaf biçimde inandırıcı olmak koşuluyla açıklamakla yükümlüler.” Kav, Soylu’nun paylaştığı “kadın cinayeti yüzde 39 azaldı” şeklindeki veri hakkında da “Buna en fazla biz mutlu oluruz. Ancak bizim raporlarımız tam olarak bunu göstermiyor” dedi.

‘BU KADINLARIN DİĞER YARISI NE OLDU?’
Kav, Soylu’nun koruma kararına başvuran kadınlara ilişkin paylaştığı rakamları ise şu sözlerle değerlendirdi: “Soylu, koruma kararı için başvuru yapan kadınların yaklaşık yarısının talebinin karşılandığını söylüyor. Şunu merak ediyoruz: Bu kadınların diğer yarısına ne oldu? Koruma kararı verilen kadınlar şiddetten, tehlikeden kurtulabildi mi? Cebinde koruma kararı olmasına rağmen kadınların öldürüldüğünü biliyoruz. Bunların önüne geçilebiliyor mu? Bakanın paylaştığı rakamlar tek başına hiçbir şey ifade etmiyor. Bunların ayrıntısını öğrenmek istiyoruz.”

‘KADIN CİNAYETİ’ BİLE DENİLMİYOR!
Bakanın açıklamalarını “Kadın odaklı hiçbir şey yok” sözleriyle değerlendiren Bianet editörü Çiçek Tahaoğlu da şöyle konuştu: “Bakan, açıklamasında ‘Şiddet kaynaklı kadın ölümlerinde yüzde 39 oranında azalma var’ diyor. ‘Şiddet kaynaklı kadın ölümü’ ne demek? Kadınlar şiddetten kaynaklı kendi kendine mi ölüyor? Açıklama boyunca kadınlar o kadar pasif bir noktada ki bu yaklaşım maalesef çözüm getiremiyor.”

VERİLERİN TAMAMINI AÇIKLASINLAR
Bakan’ın verdiği yüzde 39 azalma oranının kendi çeteleleri ile uyumlu olduğunu söyleyen Tahaoğlu’nun değerlendirmeleri şöyle devam ediyor: “Yüzde 39’luk bir azalmadan bahsediliyor. Bu çok mutlu edici bir durum ki bizim çetelemiz de bunu doğruluyor. 2017’nin ilk dört ayında medyaya 101 kadın cinayeti yansımış, 2018’in ilk dört ayında medyaya 72 kadın cinayeti yansımış. Ama burada yeni sorular gündeme geliyor. Demek ki hükümet kadın cinayeti ve erkek şiddeti verilerine sahip. Kadın hareketi senelerdir veri tutulmasını istiyor ama veriler tutulmadığı ve paylaşılmadığı için biz çetele tutuyoruz. Yüzde 39 azalma varsa eğer bu çok sevindirici ama bu sayıyı nasıl elde ettiklerini de paylaşmaları gerekir.”

GERİYE KALAN KADINLAR BU ŞİDDETİ YAŞAMAYA DEVAM EDİYOR
Koruma talebi karşılanmayan kadınlara ilişkin herhangi bir açıklama yapmayan Bakan’a Tahaoğlu’nun yanıtı şöyle oldu: “Koruma talebi karşılanan kadınlar dışındaki kadınlara ne olduğuna ilişkin bakanın açıklamasında bir veri yok. Ancak ne yazık ki bu veriler medyada var. Veri şu: Çetelelerde tedbir kararı kabul edilmeyen ve öldürülen kadınlar yer alıyor, mesela Nisan ayında 2 kadın böyle öldürüldü. 51 binden 27 bini çıkaralım geriye kalan kadınlar bu şiddeti yaşamaya devam ediyor.”

KADINLAR SON 5 DAKİKAYA MAHKUM KALMASA KEŞKE
Öte yandan tedbir kararlarının da etkili olmadığına dikkat çeken Tahaoğlu, KADES uygulamasını ise şöyle değerlendirdi: “Sen bu kadına şu kadar metre yaklaşmayacaksın’ kelimelerinin üzerinde yazılı olduğu bir kağıt kadının hayatını nasıl koruyabilir? Dolayısıyla koruma tedbir yönteminin gözden geçirilmesi gerekiyor. Kadınlar koruma tedbir kararına başvuruyor, tedbir kararları etkili olmuyor; şikayet ediyorlar, şikayetler dikkate alınmıyor ve yine kadınlara bir ‘buton’ veriyorlar. Asıl amaç erkeğin şiddet uygulamasını önlemek olmalı ama bu açıklama kadının ölümden dönmesini sağlamak üzere. Kadının öldürüleceği son anda, ihbar alındıktan sonra olaya müdahale süresi 5 dakika. Yani o 5 dakikada kurtardık kurtardık gibi bir şey. Daha bütüncül politikalar hayata geçirilse de kadınlar o son 5 dakikada kurtarılmaya mahkum kalmasa keşke.


İlgili haberler
Şiddete uğradığınızda neler yapabilirsiniz?

Şiddete uğrama ihtimaliniz varsa ya da şiddet dolu hayatınızı değiştirmek istersiniz ihtiyacınız ola...

Ataerkil bir toplumun oluşturduğu farkındalıksız ş...

“Biz kızlar azimli olmalıyız ama fazla değil, başarılı olmalıyız fakat çok değil, yoksa bu erkeği te...

Kadınların erkek, yargı, devlet şiddetiyle mücadel...

Kadın cinayetlerinde artan vahşet tablosunu ve yaygınlaşan cezasızlığı Avukat Ezgi Duman değerlendir...

Kadına şiddet vahşete dönüştü sorumlular korunuyor...

Kadına şiddet haberlerine her gün yenisi ekleniyor ve gittikçe vahşileşen yöntemler görüyoruz. Peki...

Vahşileşen şiddetin arkasında ne var, önüne nasıl...

Ülkede kadınlar için ölümün “olağan” biçimi neredeyse lüks. Giderek vahşileşirken bir yandan da sıra...

Kadına yönelik şiddet ve adaletin sessizliği

Meral Danış Beştaş, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’a sorduğu sorularla Suriyeli Emani’nin katili Birol K...