MEKTUP

Janjanlı kataloglarla yılbaşına hazırlanan Avon’u bir de işçi kadınlardan dinleyin: ‘Parolası güzellik olan firma aslında işçi kadınların güzelliğinden ve sağlığından çalıyor.’

Yalnızca trans+/cinsiyetsiz kişilerce oluşturulmuş 3 ay aralıklarla çıkması planlanan trans+ fikir, kültür ve sanat dergisi Akışkan Sayfalar’ı tanımaya, ona destek olmaya ne dersiniz?

Mor Salkım Derneği Gençlik Grubunda çalışma yürüten genç kadınlar çalışmalarını anlatıyor: ‘Kendi hayatımızın ve kimliğimizin farkına vardık, dayanışma ile güçlenmeyi öğrendik...’

DEÜ Ekmek ve Gül Kadın Çalışmaları Topluluğu Kadına Yönelik Şiddet ve Kadın Mücadelesi başlıklı bir söyleşi gerçekleştirdi.

10 tane ekmek götürecek insanlar var burada. Ekmeğin gramajı düşürüldü. Fiyatında bir değişiklik yok. Haliyle insanlar 1 tane ekmekle doyamaz oldu. Eh, daha fazlasına da imkanları yetmiyor.

Sadece kadın olduğum için yaklaştıkları gerçeğini çok erken yaşta öğrendim. Bu yaklaşım beni kadınlığımdan uzaklaştırıp erkeksi davranışlar göstermeme sebep oldu.

Evin tüm yükü omuzlarımda ve bu şartlarda 1400 lira ile geçinmemizi bekleniyor. Kendileri en lüks otomobillere binip, yolsuzluk yaparken üstelik. Aylardır evimize et girmedi. Buna yaşamak mı denir?

Müşteri firmalar denetime geliyor. Bütün fabrikayı tembihliyorlar “Aman ha surat asmayın, sorunları belli etmeyin.” Bütün sorunlara geçici bir çözüm bulunuyor. Müşteriler gittikten sonra aynı usul.

53 yaşında, 3 çocuk annesi Güler. Geçimini merdiven silerek sağlıyor. Yoksulluğun daha çok ezdiği Güler yine de hayata sımsıkı tutunup, “Israr etmeliyiz” diyor.

İşsizlik sorununu kadın ve gençlere bağlayan hükümet, bize bu imkanları sağlayamıyorsa, örneğin, GAÜN sağlık bilimleri fakültesi her yıl neden 200 öğrenci almaya devam ediyor?

Hükümetin taşerona kadro vaatleri sürerken asgari ücretli bir taşeron kadın işçi yaşamını anlatıyor: Çocuklarımın karnını doyuracak, her an atılmak korkusuyla yaşamayacağım bir iş istiyorum.

Mersin Emek Gençliğinden Merve Karataş kaçırılan Zelal Topçul’u yazdı: Özgecan için kılını kıpırdatmayanlar Zelal için de kaygılanmıyor. İstediğimiz dünyayı ancak biz kurabiliriz.

“Yaşamlarımıza yapılan müdahalelere karşı mücadelemizdeki heyecanımız ve kararlılığımız olmazları gerçek kılan bütün kız kardeşlerimize umut olsun...”

25 Kasım vesilesiyle kadınlar toplantılarla, etkinliklerle bir araya geldi. Bu etkinliklerden biri de Alibeyköy’de yapıldı.

25 Kasım haftası Derneklerinde yaptıkları etkinliklerle bir araya gelen Buca Evka 1 Kadın Kültür ve Dayanışma Evi üyesi kadınlar dayanışmalarını güçlendirdi.

Malatya’dan lise öğrencisi Kıvılcım’ın kadına yönelik şiddetle ilgili yazdıklarına kulak verelim: ‘Şiddete dur demenin yolu örgütlü olmaktan, mücedele etmekten, dayanışmaktan geçiyor.’

Çilem, Nevin, Ayşegül Terzi, Özgecan ve nice kadın... Hepsinin yaşadıkları, yaşadıklarımız çok önemli bir şey öğretti bize; olanı değiştirmek ve mücadele etmek.

Malatya’dan Kıvılcım Eftelya Açıkgözoğlu, tanıştığı bir kadının çocukluk hikayesini paylaşıyor bizlerle. Ancak ne yazık ki, bu hikayenin içeriği bir çocuğa yapılacak en büyük kötülüklerle dolu.

‘Çiğli’de okul servisinde unutulduğu için ölen Alperen, üzerine lavabo düşerek ölen Efe’den hiç mi ders alınmıyor?’ diye soran anaokulu öğretmenine hangi sorumlu, ne cevap verebilir!

Bir arkadaş ziyareti, sokakta el ele yürümenin cesareti, parkta konudan konuya bir muhabbetin gösterdikleri... Hepsinde içimizde kanayan bir şeyler açığa çıkıyor. Şiddet; hepsinin ortak adı oluyor.
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.